İSO’dan yapılan açıklamaya nazaran, İSO Meclisi’nin aralık ayı olağan toplantısı, “Covid-19 Gölgesinde 2020 Değerlendirmesi, 2021’e Bakış ve İSO Olarak Hedeflerimiz” ana gündemi ile görüntü konferans sistemiyle gerçekleştirildi.
Bahçıvan, 2020 yılı faaliyetlerinin Covid-19 gölgesinde geçtiğini belirterek, salgın sürecinin bitimiyle birlikte Türkiye’nin her şeyden evvel yeni bir büyüme modeli konusunda çok daha güçlü ve stratejik karar vermesi gerektiğini belirterek, “O da büyümenin oranından daha çok, büyümenin kalitesi gerçeğidir. Geçmiş yıllar şu gerçeği bize net olarak gösterdi; artık çok yıldızlı ancak endüstrinin hissesinin, endüstrinin katkısının düşük olduğu ve uzun vadede de Türkiye’ye bedel üreten büyüme modeliyle ilerleyemeyiz. Bunun yerine daha istikrarlı fakat sürdürülebilir ve endüstrinin niteliğinden hissesini almış olan bir büyüme modelini oluşturmalıyız. 2021 ve sonrası için bu türlü bir modelin Türkiye açısından çok daha yanlışsız olacağını düşünüyoruz. Onun için dar kesitli büyüme oranları üzerinden konuşmak yerine 2021 sonrasında kaynakları hakikat kullanarak Türkiye’yi temel meselelerinden kurtaracak olan bir büyüme stratejisi üzerinde durmalıyız” dedi.
“BÜYÜK MİLLETLERARASI FİNANSMAN FONLARI, SPEKÜLATİF KARLARA YOL AÇIYOR”
İSO’nun 2021 yılına yönelik gayelerini de paylaşan Bahçıvan, “Şu anda birçok kesimimiz, üretimleri için gerekli ham maddeyi yurt içinden de, yurtdışından da teminde hem ölçü hem de maliyet açısından büyük zahmetler yaşıyor. Bilhassa büyük milletlerarası finansman fonları, bu olumsuz gelişmede faal rol oynuyor. Dünyada önlem paketleri ismiyle piyasaya sürülen kaynaklar, gerçek amaçlarına ulaşmak yerine, denetimsiz bir biçimde kullanılarak ham husus fiyatlarında fırsatçılık yaparak spekülatif ve ölçüsüz karların ortaya çıkmasına yol açıyor.” sözlerini kullandı.
Bu olumsuz durumun, sanayi şirketlerinin işletme sermaye gereksinimlerini artırırken, maliyet enflasyonuna da neden olduğunu vurgulayan Bahçıvan, “Bu mevzuyu önümüzdeki günlerde ele alacağız ve üreticilerle tedarikçileri sektörel bazda bir ortaya getireceğimiz toplantılarda bu kıymetli probleme tahlil arayışı içinde olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“İYİMSERLİĞİN ÖLÇÜSÜNÜ DE KAÇIRMAYACAĞIZ”
Erdal Bahçıvan, gelecek ismine yeni bir öykü yazmak için yeni ve güçlü bir yatırım periyoduna gereksinim duyulduğunu aktararak, “Bu yatırım devrinin oluşabilmesi için de endüstriye dönük kaynakların daha gerçek kullanılabilmesi ismine yeni bir stratejik sürece girmemiz gerekiyor. Daima söylediğimiz bir konu var; Türkiye’nin kaynak sorunu yoktur, Türkiye’nin kaynakları yanlışsız kullanmama sorunu vardır. Önümüzdeki aylarda, yıllarda, elimizdeki çok da bol olmayan kaynaklarımızı yanlışsız yönlendirip onu sanayi ismine yanlışsız geliştirebilirsek bu devirde elimize geçmiş olan iktisadımızı bir üst lige çıkarma fırsatını da çok iyi kullanmış oluruz.” tabirlerini kullandı.
Türkiye’ye finans kaynaklarının akışında da bir müspet iklime dönülmesi gerektiğini belirten Bahçıvan, “Çünkü geçmişte olduğu üzere 2021’de de en kıymetli hususumuz finansman olacak. Finansmanın daha rahatlayabileceği, finansa daha rahat ulaşabileceğimiz bir periyoda biz yılın ikinci yarısına hakikat ulaşabilirsek herhalde yılın ikinci çeyreğinden sonra daha müspet, 2020’yi tam unutturmasa bile bize moral verecek olan bir sene hayatımıza girer. Ancak bunun için de tekrar söylüyorum; ölçülü bir iyimserliği muhafazamız gerekiyor. Gerçeklerin farkında olacağız, iyimserliğin ölçüsünü de kaçırmayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet
