Fotoğraf: EMRE ORMAN / csgorselarsiv.org
Saadet Partisi Yüksek İstişare Şurası Lideri Oğuzhan Asiltürk, katıldığı bir televizyon programında, AKP’li yetkililerin kendisine gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak istediğini, bunun için takviyelerini istediklerini açıkladı. Asiltürk, “Sayın Cumhurbaşkanının da görüşü kalkması istikametinde. Kaldırılacağını kendisi de kesin olarak söz etti” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni ittifak arayışları çerçevesinde temas kurduğu Saadet Parti’li Asiltürk, Kudüs TV’de yayınlanan Diyalog ve Uhuvvet Programı’nda, son devirde gerçekleştirdikleri görüşmeler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asiltürk, “Bu kontratla (İstanbul Sözleşmesi) ilgili olarak bana AK Parti’nin yetkili şahısları geldiler, ‘Sayın Cumhurbaşkanı katiyen bu mukaveleyi kaldırmak istiyor. Bizim içimizde de kimi badireler olduğu için lütfen bizi destekleyecek şeyleri açıktan söyleyin yardımcı olun. Bu mutlaka kalkacak” dediler. Kalkarken birtakım bilgisiz bayan hakları madın hakları onların hepsi Türk Ceza Kanunu’nda da var. Ondan rahatsızlık duyuyorlar. Kaldıracaklarını kendisi de kesin olarak tabir etti” dedi.
BAYANLARI OMUZ OMUZA UĞRAŞA ÇAĞIRIYORUZ”
DİSK Lideri Dilek Çerkezoğlu, İstanbul Mukavelesi’nin bayana yönelik her türlü şiddeti ortadan kaldırmak için düzenlenen aktif bir milletlerarası kontrat olduğuna vurgu yaparak “Sözleşmenin kaldırılmasını değil, aktif bir biçimde uygulanmasını istiyoruz” dedi. Çerkezoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul Mukavelesi, bayana yönelik şiddet ve konut içi şiddeti önlemek, bayana yönelik her türlü şiddeti ortadan kaldırmak için düzenlenmiş faal bir memleketler arası mukaveledir. Hangi kültür, eğitim, gelir seviyesi, toplumsal statüye sahip olursa olsun bayana yönelik şiddet tüm bayanları ve kız çocuklarını çok önemli bir formda tehdit eden en değerli insan hakları ihlallerinden birisidir. Bu nedenle İstanbul Kontratı bayana yönelik şiddeti önlemek açısından en değerli araçlardan bir adedidir. Biz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını değil tersine bayana yönelik her türlü şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı yasanın aktif uygulanmasını istiyoruz. Bunun için de bayana yönelik her türlü şiddetin son bulması için tüm bayanları, bütün kurumları, sendikaları, siyasi partileri bu mevzuda irade göstermeye ve omuz omuza çabaya çağırıyoruz.”
“HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Gebze Eğitim Sen Şube Lideri Aksiyon Bahadır, iktidarın mukaveleyi tartışmaya açmasıyla bayan cinayetlerine davetiye çıkardığını tabir etti. Bahadır, “Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” diyerek şöyle konuştu:
“Kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiği bir periyotta İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak, bayanların ömür haklarına sahip çıkmaktır. İktidarın her fırsatta bayan kazanımlarını amaç alması, bayan katillerini ve şiddeti uygulayanları cesaretlendirmektedir. Gerek iktidarın gerekse gerici basının, yandaş basının İstanbul Kontratı ile ilgili olarak palavra yanlış bilgileri servis etmesi bayan cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır. Biz bayanlar hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. İstanbul Mukavelesi’nin uygulanması noktasında takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Herkesi meskende, iş yerlerinde, sokakta bu çabayı büyütmeye çağırıyoruz. İktidarı da İstanbul Mukavelesi’nin uygulanmasıyla ilgili olarak gereğinin yerine getirilmesini hatırlatıyoruz.”
“İSTANBUL MUKAVELESİ YAŞATIR”
Samsun Eğitim Sen Şube Lideri Dilek Topaloğlu da bayan cinayetlerine dikkat çekerek “Ülkemizin bayan mezarlığına dönüştüğü, her gün en az üç bayanın öldürüldüğü bugünlerde İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına yönelik tartışmaların tekrar alevlenmesi biz bayanları hem öfkelendiriyor hem de endişelendiriyor” dedi. Topaloğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının Türkiye’nin Birleşmiş Milletler ve Avrupa Kurulu İnsan Hakları Sistemi’nden de çıkması, demokrasiyi yadsıması ve eşitlik prensibi, ayrımcılık yasası üzere temel unsurlardan vazgeçmesi manasına geldiğini söz etti. Topaloğlu, şöyle devam etti:
“Anayasada ve insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olduğu yazılıyken Türkiye’de hala İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına yönelik tartışmaların yürütülüyor olması anayasanın fiilen değiştirilmesine yönelik bir adımdır. Bayanlar üzerinden diğer bir toplumsal yapı oluşturmaya dönük, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan bu teşebbüs yalnızca bayanlara yönelik değil, tüm toplumun temel hak ve özgürlüklerine yönelik bir hücum niteliği taşımaktadır. Türkiye’de yaşayan herkesin insan hakları sisteminin korunması dışında kalmasına neden olacaktır. İstanbul Mukavelesi yaşatır.”
“KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR, ŞİDDET GÖRÜYOR”
Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Melek Lider, İstanbul Mukavelesi’nin tartışmaya açılmasının ya da rastgele bir pazarlık konusu edilemeyeceğine vurgu yaparak “Yapılması gereken tek şey İstanbul Mukavelesi’nin nasıl tam ve faal uygulanacağının konuşulup uygulamaya bir an evvel geçilmesidir” dedi. Lider, açıklamasında şu sözleri kullandı:
“Türkiye’de her gün bayanlar öldürülüyor her gün şiddet görüyorlar. Kuşkulu bayan vefatları devam ediyor. Bayanların cansız vücutları yok edilmeye çalışılıyor. Bayanların vücutları ormanlık topraklarda bulunuyor. Bütün bunların karşısında bayanlar her gün adliyelere karakollara başvurarak devletin kendilerini muhafazaları için gerekli adımların atılması için gayret ediyorlar. Pekala tüm bunların karşısında neyle karşılaşıyorlar. Cezasızlıkla karşılaşıyorlar, görevlilerin gerekli adımları atmamasıyla karşılaşıyorlar. İşte bunların tam karşısında yapılması gereken İstanbul Mukavelesi’nin tam ve aktif uygulanmasıdır. İstanbul Mukavelesi’nin tartışmaya açılması ya da rastgele bir pazarlık konusu dahi edilmesi kelam konusu edilemez. Bayanların hayatı pazarlık konusu edilemez. O nedenle de yapılması gereken tek şey İstanbul Mukavelesi’nin nasıl tam ve faal uygulanacağının konuşulup uygulamaya bir an evvel geçilmesidir. Bayanların şiddetten uzak bir hayat yaşamasının, bayan cinayetlerinin durdurulmasının tek yolu budur.”
Cumhuriyet
