İYİ Parti’den iktidara sert tepki: Batmış Yunanistan kadar bile olamadılar
UYGUN Parti Küme Başkanvekili Lütfü Türkkan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında koronavirüs tedbirlerini eleştirdi. Hükümetin tüm ihtarlara karşın tedbir almakta geciktiğini belirten Türkkan, toplumsal hayatı kısıtlamadan hadise sayılarının aşağıya çekilemeyeceğini söyledi.
Türkkan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
‘DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN YASAKLARI’
Hastanelerde yer kalmayınca, sıhhat sistemi çökmek üzere kalınca dostlar alışverişte görsün yasaklarını getirdiler. 18 yılda Türkiye’yi üretim değil tüketim ülkesi haline getirdikleri için AVM’lere dokunamadılar. Ancak yalnızca restoran ve kafeleri kapattılar. AVM’lerin birçoğu esasen kendi yandaşlarına ilişkin. Onların dokunulmazlığı var. Yalnızca kafe ve restoranların kapatılması yetersiz. AVM’lerin de kapatılması gerekli. Toplumsal hayatı iyice kısıtlamadan hadise sayılarını aşağıya çekemezsiniz. Ne kadar az deveran, o kadar az yayılım demek. Fakat toplumsal hayatı kısıtlarken, toplumsal devlet olmanın gereğini de yerine getireceksiniz. Yani kafe ve restoranları kapatırken orada istihdam edilen, haftalık ve günlük kazanan insanlarımızı da mağdur etmeyeceksiniz.
‘O PARA BUGÜNLER İÇİNDİ’
Bugün yeme – içme dalında yaklaşık 2 milyon insan istihdam ediliyor. Fakat görüyoruz ki aileleriyle birlikte 8 milyona ulaşan insanımıza dayanak için devletin kasasında para bırakmadınız. Meğer para vardı. Pandemi devrinde hiç de ivedisi olmayan bir işi davet yoluyla hepimizin bildiği o malum şirkete verildi. Erteleyebilirlerdi. Üstelik 9,5 Milyar liraya ihaleyi verdiler ve vergiden de muaf tuttular. Alın size kaynak. O para bugünler için gerekliydi. O parayla en azından salgın tesirini kaybedene kadar aileleriyle birlikte ortalama 8 milyon bireye takviye sunabilirdiniz.
‘BATMIŞ YUNANİSTAN KADAR BİLE OLAMADILAR’
Size nazaran iktisadın dönmesi demek inşaat bölümüne tam gaz devam etmek, araç geçiş garantili otoyollar, köprüler demek. Dedikleri üzere insanları korona değil ancak sizin bu sisteminiz öldürür. Kısıtlamalar gerekli. Kısıtlamaya karşı çıkan vatandaşlarımız da var. Ne yiyeceğiz ne içeceğiz diye. Asıl sorgulanması gereken, Yunanistan bile vatandaşlarına 800 Euro, Türk Parasıyla 7320 lira aylık dayanak ödemesi yapabiliyor. Batmış Yunanistan kadar bile olamadılar.
‘4 GÜN SONRASINI ÖNGÖREMEYEN BAKAN’
Koronavirüs önlemleri kapsamında yıl sonuna kadar tekrar uzaktan eğitime dönüldü. Ben ağustos ayında yaptığım basın toplantısında ‘okulların açılışını erteleyin hatta hiç açmayın’ diye uyarmıştım. Sayın Bakan 4 gün evvel, okulların durumu için ‘Ara tatil başlıyor. Tatilden sonra tüm öğrenciler ve öğretmenler ile okullarımıza dönme’ açıklaması yapan, 4 gün sonrasını bile öngöremeyen ve planlayamayan Ulusal Eğitim Bakanımızı kutluyorum.
‘BAKANLIK BÜTÇESİNDEN KISILMALI’
Sıhhat Bakanlığı’nın “bütçemiz yetersiz” itirafı epey kıymetli. Yapılması gereken pandemi periyodunda fonksiyonu azalan Bakanlıkların ve kurumların bütçesinden kısmaktır. Pandemiyi inşaatla, TOKİ’yle yenemezsiniz. Bakanlığın bütçesindeki bu kalemler düşürülmelidir. Koronavirüsle uğraş ederken, salgını araç garantili otoyollarla uzaklaştıramazsınız. Salgınla çabada muhtaçlığımız olan, tahminen de milyonlarca insanın aşı gereksinimini karşılayacak paralar asfalta, betona gömülmeye devam ediyor.
‘ACI REÇETENİN ÖRNEĞİ’
Acı reçeteden bahsediyorsunuz ya. Alın size acı reçete kıssası; İstanbul’da yaşayan 70 yaşındaki emekli tesisat ustası vatandaşımız hasta eşini tedavi ettirebilmek için kredi çekip borçlandı. Borcunu ödeyebilmek için de böbreğini satılığa çıkardı. Acı reçetenin gerçek örneği burada.
Cumhuriyet
