İnsan hakları alanında yürüttüğü çalışmaların kapsamını genişletmeyi ve İzmir’i bu alandaki memleketler arası aktifliklerin merkezi haline getirmeyi hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Barosu ile birlikte yürüteceği “İzmir İnsan Haklarının Başşehri Projesi” kapsamında protokol imzaladı. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde Alsancak’taki Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen merasime CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, İzmir Barosu Lideri Özkan Yücel, CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, Konak Belediye Lideri Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Lideri Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, belediye meclis &uu ml;yeleri ve bürokratlarıyla avukatlar katıldı.
“HAK UĞRAŞININ YANINDA OLACAĞIZ”
CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, merasimde yaptığı konuşmada “Sağlık hakkından, eğitim hakkına, ömür hakkından temel insan haklarının tamamına çabayı birlikte vereceğiz. Kalemiyle doğruları yazmaktan asla çekinmeyen ve vatandaşlarımızın gerçek bilgiye ve habere ulaşmalarındaki pürüzleri elinin zıddıyla iten kıymetli basın işçilerinin de hak çabalarında yanlarında olacağız. Tekrar anayasal çalışma hakkı elinden alındığı için 10 milyondan fazla işsiz yurttaşın hak çabasında de yanlarında olacağız” dedi.
“İLK DEFA BİR BELEDİYE ADALETE ERİŞİM İÇİN KAYNAK AYIRDI”
Merasimde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, 10 Aralık tarihinin İnsan Hakları Üniversal Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabulünün 72’inci yıldönümü olduğunu hatırlattı. Lider Soyer, birinci sefer bir belediyenin kentte yaşayan tüm dezavantajlı bireylerin, adalete erişimine kaynak ayırdığını ve hiç bir yurttaşı avukatsız bırakmamak için Baro’yla işbirliği yapıldığını söz etti. Demokrasi ve insan haklarının kendileri için kent idaresinin ana prensibi olduğunu kaydeden Lider Soyer, şunları söyledi: “Demokrasinin özünde; eşit yurttaşlık var. Hiçbir ayrım gözetmeksizin herkesin kelam hakkının olması ve farklı görüşlere hürmet var. Yani demokrasiyi gerçek manasıyla uyguladığınızda, esasen i nsanın doğduğu andan itibaren kazandığı hakları, garanti altına almış olursunuz. Münasebetiyle demokrasi ve insan hakları; birbirinden doğan, birbirini tamamlayan ve besleyen güçlü bir alakaya sahip. Gayemiz demokrasinin pratikte ömür bulduğu; lisanı, dini, inancı, etnik yapısı, cinsiyeti, gelir seviyesi, eğitim düzeyi ne olursa olsun herkesin İzmir’de, birbirinin haklarına hürmet duyduğu, ortak gelecek hissiyle bir ortada yaşadığı bir kent iklimini yaratmak.”
ANA GAYE DEMOKRASİ
“ASLA YALNIZ KALMAYACAKSINIZ”
İzmir Barosu Lideri Özkan Yücel de konuşmasında yurttaşların adalete erişimi için çabalayacaklarını belirterek, şunları söyledi: “Bu bizim açımızdan çocuklarımıza, bayanlarımıza, dezavantajlı yurttaşlarımıza karşı yerine getirilmesi gereken bir vazifedir. Bu misyonu yerine getirebilmek için yola çıktık. Bu alanda lokal idarelerle işbirliğini fevkalade önemsedik. Ve geldiğimiz nokta itibariyle İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bu protokolü imzalamak, İzmir Barosu açısından da çok kıymetli bir gelişme. Yurttaşların hakikaten adalete erişimi konusunda bir gelişme sağlayabilmek, büyük bir muvaffakiyet olacak. Bunu başarabildiğimiz ölçüde Türkiye’ye örnek bir kent olacağız.”
Merkezi otoritenin her geçen gün insan hakları sicili tarafından olumsuz not almaya devam ettiğini söyleyen Yücel, “İnanıyoruz ki yerelden merkeze dorğu örgütlenecek bir insan hakları modeli mümkün. Yerelden merkeze gerçek insan haklarını hakim kılacak bir idare anlayışı mümkün. Ve bunu İzmir Barosu ile Büyükşehir Belediyesi’nin başaracağını düşünüyorum. İzmir Barosu olarak kentteki dezavantajlı bütün yurttaşlara kelam veriyoruz. Bu protokolle adalete erişim konusunda asla yalnız kalmayacaksınız. Ve sizin haklarınızı koruyabilmemiz için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu imzalar bunun garantisi olacak” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde Lider Soyer ile Baro Lideri Yücel protokolü imzaladı.
NELER YAPILACAK?
Protokol İzmir’in bir “İnsan Hakları Kongreler Kenti” olması, insan haklarını temel alan örnek bir kent idaresi ve kalkınma modeli oluşturulması, kongreler turizminin çeşitlendirilmesi, kentte insan hakları hassaslığının yaygınlaştırılması, kentlilerin adalete erişiminin kolaylaştırılması, çocuk hakları, bayan hakları, şiddetle uğraş ve mülteci hakları hususlarında gereksinim sahiplerinin ilgili isimli makamlara yönlendirilmesi, Baro tarafından verilen isimli yardım hizmetinin daha geniş kitlelere ulaşmasının sağlanması, insan hakları alanında mevzuatla tarifli kurumsal vazifeler çerçevesinde ortak çalışmalar yürütülmesi üzere yararlar sağlayacak.
Cumhuriyet
