Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı ile her sohbetimizde dikkatimizi çeken bir şey var. Kazak devlet idaresi, her alanda istikrarlı, öngörülebilir bir yaklaşım sergilemeye ihtimam gösteriyor. Hamaset yapmıyorlar. İktisat temeline dayalı güçlü işbirliğini hedefliyorlar. Daima uzun vadeli gayeler koyuyor, bu maksatları güncelliyorlar.
Ülkenin büyük coğrafyasının, doğuda Çin, batıda Rusya ile komşuluğunu karşılıklı fayda çerçevesinde bir sisteme oturtmuş durumdalar. Üretim ve ticaretin doğuya kaydığı gerçeğine uygun yapılanma içindeler. Kazakistan, Çin ile Batı ortasında çok uzun bir köprü olduğunun farkında. Bunu geliştirmeye uğraşıyor.
PLANLAR HAZIR
Ülkenin yeraltı zenginlikleri harika. Güç kaynakları, altın, uranyum… Bütün bu kaynaklarını akılcı kullanmak istiyorlar ve bunun için planlamalar yapılmış. Değerli bir mevzu var ki dikkatle incelenmesi gerekiyor. Kazakistan, yatırımcılar için, milletlerarası sistemde en çok kabul edilen İngiltere yargı sistemini uygulamaya başlamış. Bu hususta alınan kararlar iç hukuk sistemini bağlayıcı nitelikte. Türkiye’den 7 firma da bu sisteme tabi Kazakistan’da iş yapıyor. Bunun kıymeti şurada: Yabancı yatırımlar için ülkeye bir “demokrasi dayatması” yapılması anlamsızlaşıyor. Saparbekulı, “Hedefimiz demokrasi, lakin demokrasiyi toplumun özümsemesi gerekir” diye vurguluyor, yapay demokrasi yüklemelerinin bölgedeki olumsuz örneklerine dikkat çekiyor.
3. FAZDALAR…
İç barışı çok önemsiyorlar. Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev üzere, ikinci Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de etkin. Söylemi, “Halkın sesini duyan devlet.” Pekala, uygulama, diye sorabilirsiniz. Şubat ayında Korday kasabasında Kazaklarla Dunganlar (Müslüman Çinliler) ortasında yaşanan çatışmalara şahsen bölgeye giderek müdahale etmiş. Kasaba sakinleriyle yüz yüze görüşmüş.
Bilge Abay’ın torunları planlı çalışıyor…
Cumhuriyet
