Kendi kurtlarına yenik düşen insanlarla umutlu insanların açmaz dünyası
Sineması izlerken güya Atlas mecmuasının sayfalarında kaybolmuş üzere hissediyorum ki yanılmıyorum da. Direktör Seyit Çolak, yıllar evvel hayalini kurduğu bu projeyi memleketimizin hoş ve bâtın diyarlarından esinlenerek tamamlamış. Sinemanın bir öbür özelliği Bozcaada’da yaşayan senarist İtimat Adıgüzel ile birlikte senaryoyu yazmış olmaları lakin birden fazla bir ortaya gelmeden.
Bir ortaya gelmeden hayatın gerçekliğine bu kadar uygun, ister taşra da ister kentte olsun, insanın değişimi, bedelleri ve hayattan beklentileri üzerine hoş bir sentez. Birinci uzun metrajlı sineması, Moskova Sinema Festivali’nde boşuna övgü almıyor ve iki saat boyunca bizi perdeye kilitlemiyor!
Öykü küçük bir adada geçiyor. Bu ada Isparta vilayetimizin, Şarkikaraağaç ilçesinin Gedikli köyü ve Beyşehir Gölü üzerindeki en büyük ada, Mada. Ve yüklü balıkçılık yapan beşerler.
Sinemada Onur Dilber karakterinin ailesine yağmur yağarken tek kat meskenlerinin saçakları altında korunmak için söylediği “Deli yağmurlar başladığı zaman” ile gelişiyor. Zira sinemanın açılış ve gelişme sahnesini oluşturan, karda bata çıkan ve hayat uğraşı veren sahneler, üçüncü sefer karşımıza çıktığında sonuç kısmına evriliyor.
Dominantlığı ve her şeyde kendini var etme, arkadaşlarını bir işçi üzere kullanma, aslında erkekler dünyasında da başkanın kim olduğunu bize sunmakta. Zira Onur Dilber karakterinin çocuğu, eşi vardır. Konutu, her şeyi vardır, hatta onun yüzünden vefat eden arkadaşının mevti akabinde bile acının, maddiyat ile yer değişmesi, konuta bir kayık ile getirtilen küvet ile anlatılır.
Küvet, mevti betimlerken aslında insanoğlunun nasıl bir anda her şeyi unutabildiğinin de bir yansımasıdır adeta. Yoksa gölün ortasında köylü insanın küvetle ne işi var!
Sonrası ise yeniden erkek hükümran üzerinden çocuk sahip olamayan ve sinemanın başında Hz. İbrahim’in oğlunu kurban edişi üzere şayet bir evlatları olursa tekrar kayıkla getirilen koç kesilecektir. Baba adayı da hem çocuk ister hem o kurbanı kesebilecek gücü kendinde bulamaz. Çocuk şimdi olmamıştır lakin o, kesme provaları yapar. Her şey tek tek çözülür.
Koyunları vefattan kurtarmak için alınan kapan, Onur Dilber karakterinin bir gün çok sevdiği Çakır isimli köpeklerinin kurt tarafından mevti ile çözülmeye başlar ve kurdun yavrusunu, çalıklar içinde bulur ve öldürür. Serkan Altıntaş karakteri ise onu saklayan, yani baba adayı olandır. Aslında kendi yavrusunu da saklamaktadır.
Kapan sineması, hırslarına yenik düşen bir baba ile baba olmak isteyen, hayatı dar alanda geçen lakin hayatı anlayış farklıları üzerine fevkalade kurgulanmış. Serkan Altıntaş karakterinin parmaklarından namlu yaptığı sahne ve eşine dönüp dediği “Gözünü kırpamadan vurdu güya karşısındaki düşmanıydı” derken insanoğlunun tabiattaki vahşetini de sunmakta.
Sinema, doğurmanın ve aile olabilmenin çocukla olduğu ve bayanların anne olmayı “yeşermek” ve hayata kol vermek olarak biçimlediği, erkek hükümran bir toplumda, ilkçağların avcı kültürüne de bir nevi götürmekte. Kaldı ki hayvanları anlamayışımız, bir kurdun beşere neler öğretebileceğinin de açık hali.
Çekimleri Ardahan ve Isparta’da geçen, bir ay müddetince o kadar gerçek iş çıkarıp hastalanmalarına, hatta çekim ortalarını hastanede tedavi ile geçiren takımı yürekten kutluyoruz. (Yönetmen: Seyit Çolak. Senaryo: Seyit Çolak, İnanç Adıgüzel. İmaj direktörü: İlker Berke. Kurgu: Naim Kanat Oyuncular: Onur Dilber, Sami Aksu, Münibe Millet ve Serkan Altıntaş.)
Kapan sinemasının parlayan yıldızı, direktörün birinci sineması üzere kendisinin de birinci sineması olan Halit karakteriyle Yüksel Akça. Alışılmış bilhassa halkımızın Seksenler dizisinden anımsayacağı İstek Komiser karakteri ile Onur Dilber ve Serkan Altıntaş.
Dünya prömiyerini 41. Moskova Sinema Festivali’nde yapan ve övgü ile bahsedilen, akabinde 3. Milletlerarası Nepal Sinema Şenliği’nde “En Uygun Film”, 5. Milletlerarası Saidia Sinema Şenliği’nde “En Âlâ Film”, 9. Memleketler arası Malatya Sinema Şenliği’nde “En Güzel Yönetmen” ve “En Uygun Müzik” (Ali Saran), 7. Memleketler arası Antakya Sinema Şenliği’nde “En Güzel Yönetmen” seçilen haftanın en başarılı ve Türk üretimi sineması Kapan’ı izleyin.
Cumhuriyet
