Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Aydın-Muğla Bütünleşik Kıyı Planlaması’nın, kıyıları yapılaşma riskiyle karşı karşıya bıraktığını söyleyen Gürün, “Kendi vilayetimizde kıyılarımızı planlama imkânına sahip değiliz. Üstten gelen planlar Akyaka’da olduğu üzere bizim onayımız olmadan askıya çıkıyor. Akyaka için yapılan planlama ile özel proje alanları, yat limanı, 154 hektar alanın tekrar planlanması üzere ucu açık bir çalışma yapılmış. Burada bilinmeyen, inançsız ve kıyı kanuna alışılmamış düzenlemeler var. Planda Gökova Körfezi’nde ‘5 bin ile 40 bin tekne kapasitesine kadar bir yat limanı yapılabilir’ deniliyor. Bu iki sayı ortasında devasa bir fark var. Bu planlar bir saatli bomba üzere, ilerleyen süreçte neye çevrileceği aşikâr olmayan bir alan mevcut” sözlerini kullandı.
Hazırlanan planların kendileriyle paylaşılmadığını aktaran Gürün, “Anklara’dan ‘Biz bunu uygulayacağız’ denmesi etik ve demokratik değil. Planlar evvel bize gönderilmeliydi. Biz o planlar çerçevesinde tenkitlerimizi yapıp tekliflerimizi getirdikten sonra çalışmaların buna uygun olarak yapılması gerekiyordu. Özel proje alanları belirlenmiş, oraya ne konulacağı aşikâr değil. Bu alanlarda neler yapılacağı bir sır. Marina yapılacak alanın büyüklüğü, kapasitesi, etraf tesiri, ulaşım planı aşikâr değil. Biz itirazımızda diyoruz ki ‘bunu belirleyin ve bizimle paylaşın” dedi.
Lider Gürün, Mollaveisoğlu’nun Bodrum’un Ortakent Mahallesi’ndeki 1.1 milyon metrekarelik hazine toprağının Cumhurbaşkanlığı kararıyla imara açılmasına ait sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Bu bahiste Bodrum Belediye Liderimiz Ahmet Aras ile birebir söylemdeyiz. Bodrum’da yeni yapı alanına gereksinim yok. Biraz durduralım, rahatlayalım ve bir nefes alalım. Daha fazla betona boğmak Bodrum’u öldürmek demek. Bizim yeni imar alanlarına muhtaçlığımız yok.”
Cumhuriyet
