Koronavirüste sinsi tehlike: Hafif atlatanların yüzde 60’ında tespit edildi
Koronavirüs pandemisinin bedende en çok akciğerler üzerinde tahribata yol açtığı bilinse de yapılan araştırmalar, virüsün öbür organlara da ziyan verdiğini gösteriyor. Hastalığın yol açtığı en hayati olan sorunlardan biri de kalpte yol açtığı tahribat. Almanya’da yapılan bir araştırma da bunu doğrular nitelikte. Kardiyolog Prof. Dr. Hasret Esen, araştırmayı kıymetlendirerek koronavirüs ve kalpte yol açtığı hasara yönelik değerli bilgiler paylaştı.
“KORONAVİRÜSTEN VEFAT NEDENLERİ ORTASINDA KALP HASARI DA YER ALIYOR”
Koronavirüsün akciğer dışında en fazla ziyan verdiği organın kalp olduğunu hatırlatan Kardiyolog Prof. Dr. Hasret Esen, “Bu hasar şu açıdan kıymetli; kalp hasarı, krize ya da kalp kasında iltihaba yol açar. Bu durum kişinin hayati işlevlerini etkileyerek vefatına dahi neden olabilir. Kişinin akciğer tutulumu gerçekleşmiş buna bağlı bir akciğer zatürresi ilerlemiş olabilir lakin yeniden de koronavirüsün mevt nedenleri ortasında kalp hasarı yer alıyor. Münasebetiyle koronavirüs enfeksiyonunun neden olduğu kalp hasarını öngörebilmek maalesef mümkün değil” diye konuştu.
‘KORONAVİRÜS NEDENİYLE KALP KASI ETKİLENMİŞ’
Almanya’da yapılan araştırmaya değinen Prof. Dr. Hasret Esen, “Koronavirüsü asemptomatik (belirtisiz) geçiren şahısların iyileşme devrinin 3 ve 4’üncü haftasında yapılan incelemelerde bu bireylerin yüzde 60’ında değişiklik tespit edilmiş. Şikayeti olmadan, sessiz formda koronavirüs enfeksiyonunu geçiren bireyler ortasında tarama yapılmış, burada MR ile bireylerin kalp kaslarına bakılmış. Bu bireylerin yüzde 60’ının koranavirüs nedeniyle kalp kasının etkilendiği görülmüş. Lakin çalışma koronavirüs boyunca hiçbir şikayeti olmayan hastalarda yapıldığı için bireylerin nasıl izlenmesi gerektiğine yönelik bize bilgi vermiyor. Bu noktada şu gerçek ortaya çıkıyor; hastalığı sessiz dahi geçirseniz bilhassa ağır sporla uğraşıyorsanız kesinlikle kalp denetiminizi yaptırmalısınız. Onun dışında göğüste batma, sızı, nabız yüksekliği, tansiyon, dengesizliği şikayeti olursa bunlar alarma yol açan belirtilerdir. Bu noktada tabibe başvurmak çok önemli” tavsiyesinde bulundu.
“TÜRKİYE’DE DE EMSAL OLAYLARA RASTLADIK”
Türkiye’de de bilhassa kendi muayeneleri esnasında kalp kası iltihabı olaylarına rastladığını tabir eden Prof. Dr. Esen, “Kliniğimizde son 2-3 ayda karşımıza gelen epeyce genç hastalarımız var. Bu bireyler koronavirüsü atlattıktan sonra bile hiç şikayetleri olmadan kalp kası hasarıyla bize başvurdular. Hastanede yatarken koronavirüs geçiren hastanede tedavi edinilen şahısların aldığı hasarları biz kanda tespit edebiliyoruz. Bunları takip ederek hasarın ilerlemesini gözlemliyoruz. En değerli kısım ayakta ve sessiz bir formda enfeksiyon geçiren şahısların hastalığı atlattıktan sonraki durumu. Koronavirüs sonrası bu türlü bir şikayet varsa takip eden 3 ayda kesinlikle koronavirüsle ilişkilendirmek mümkün” değerlendirmesinde bulundu.
“KALP KASI ESİRGEYİCİ VE NABIZ DÜZENLEYİCİ İLAÇLAR ÖN PLANDA”
Koronavirüs sonrası hastalara yapılacak kalp muayeneleriyle ilgili de şu bilgileri aktardı:
“Bizim standart tetkiklerimizden EKG ve EKO ile hastaların durumlarını kıymetlendiriyoruz. Daha önemli risk gördüğümüz kalp kası iltihabı kuşkusu olan hastaları kalp MR’ı ile kıymetlendiriyoruz. Kalp MR’ı önemli hassasiyeti olan değerli bir tetkik, teşhis koymamıza yardımcı oluyor. Bu durum, 35-55 yaş ortasındaki hastalarda daha çok görülüyor. Fakat her yaştan hasta etkilenebiliyor. Hastalık akut periyotta önemli hayati meselelere yol açabiliyor. Hayatı tehdit eden ritim bozuklukları ani ölümlere yol açabiliyor. Bu da ağır spor yapan şahıslarda sıkıntıya yol açabilir. O nedenle bu denetimlerin spor öncesi yapılması çok değerli. Tedavide bilhassa kalp kası kollayıcı ve nabız düzenleyici ilaçlar ön planda oluyor. Koronavirüs bedenden atıldığı için rastgele bir enfeksiyon olmuyor. Münasebetiyle bu koronavirüs sonrası bir tedavi oluyor”
Cumhuriyet
