Dr. Eda Aydoğan Güngör ODTÜ Metalurji ve Materyal Mühendisliği kısmından. Güç, havacılık ve uzay sistemlerinde karbon salınımını azaltmayı amaçlıyor. Yenilikçi gereçler üzerinde çalışıyor. Uçaklarda yüksek ısıya sağlam materyal hem randımanı artırdığı hem de karbon ayak izini azalttığı için çok değerli. Aydoğan grubu ile nano yapıya sahip ısıya güçlü bir materyal geliştirdi.
Dr. Gülcihan Gülseren Konya Besin ve Tarım Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden. Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan insan patojenik virüslerine karşı aktif bir tedavi usulü geliştirmek için kolları sıvamış. Yeni muhtemel pandemiler kapıda diyor ve farklı teneffüs sistemi patojenlerine karşı uyarlanabilir bir biyomalzeme geliştiriyor.
Dr. Nihal Terzi Çizmecioğlu ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü’nden. Kök hücre ve epigenitik denetim ile hücre farklılaşmalarını dolayısı ile hastalıkları anlayabilmek istiyor. Nörogelişimsel hastalıkların oluşumunu ve olası tedavi yollarını anlamayı ve şahsa mahsus rejeneratif tıp tedavilerinde hücre farklılaşma sürecinin daha iyi hale getirilmesini sağlamayı hedefliyor.
Doç. Dr. Saniye Söylemez Ordu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nden. Çağımızın en büyük sıkıntılarından biri olan Alzheimer’ın erken teşhisi için yeni nanoenzim temelli sensörler araştırma konusu.
Onların çalışmaları insanlık için, dünya için pek çok yeniliğin kapısını aralayacak bir ağın modülleri olacak. Tıpkı L’Oreal’in “Dünyanın bilime, bilimin bayanlara muhtaçlığı var” sloganının ulaştığı öbür bilim bayanları üzere…
L’Oreal’in UNESCO işbirliğiyle yürüttüğü “Bilim Bayanları İçin” programı dünyada 23. ve Türkiye’de 19. yılını geride bıraktı. Bu yılın farkı L’Oreal Türkiye’nin başına genç bir bayanın geçmiş olması: Sinem Sandıkçı Gökçen. Gökçen, “pandemi bilimin ne kadar kıymetli olduğunu bize bir kere daha hatırlattı. Bilime olduğu kadar bilimsel alanlarda cinsiyet eşitliğine de son derece muhtaçlık duyduğumuz bir devirdeyiz. Bu yüzden bilim bayanlarını güçlendiriyor, bilimde üstün başarıyı ödüllendiriyor, yetenekli bilim bayanlarının hak ettikleri bilinirliğini elde etmelerine katkı sağlıyor ve kız çocuklarına ileride birer bilim bayanı olmaları için ilham veriyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de 18 yılda 118 bilim bayanına burs verildi. 4’ü arka arda olmak üzere, toplam 5 Türk bilim bayanı Memleketler arası Yükselen Yetenek seçilerek memleketler arası platformda Türkiye ismini duyurdu. Bu yıl 4 bilim bayanı araştırmalarında kullanmak üzere 120 bin TL’nin de sahibi oldu.
SAYILARLA BİLİM BAYANLARI
Bilim bayanları dünya çapında çığır açan araştırmalara liderlik ediyor fakat harika keşiflerine karşın, bayanlar hâlâ global olarak araştırmacıların yalnızca yüzde 29’unu temsil ediyor ve çalışmaları nadiren hak ettiği pahası görüyor. STEM ile ilgili alanlara kayıtlı öğrencilerin sırf yüzde 35’ini bayanlar oluşturuyor. Bugüne kadar Nobel Bilim Ödülleri’nin yalnızca yüzde 3’ü bayanlara verildi ve Avrupa’daki kıdemli araştırmaların sadece yüzde 11’i bayanlar tarafından yürütülüyor. Türkiye’de Ar-Ge’nin tüm alanlarında yüzde 37, tabiat bilimleri ve mühendislik alanında yüzde 35, toplumsal bilimler ve beşeri bilimlerde yüzde 43 oranında bayanlar misyon alıyor.
Cumhuriyet
