Maltepe Belediye Lideri Ali Kılıç başkanlığında, Belediye Meclisi’nin nisan ayı olağan toplantılarının birinci oturumu gerçekleştirildi. Gündeme dair ve belediyenin çalışmalarıyla ilgili açıklamalar yapan Kılıç, geçtiğimiz günlerde toplumsal medyada ve birtakım basın yayın organlarında yer alan haberlerle ilgili açıklama yaptı.
“KAZA GEÇEN SENE OLDU”
Kazanın 26 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleştiğini söz ederek konuşmasına başlayan Lider Kılıç, “Şahsımla ilgili geçtiğimiz Ağustos ayında karıştığım bir trafik kazasını ortadan aylar geçmesine karşın köpürterek, kurumumuzu yıpratmaya çalışanlarla ilgili de bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Kaza 26 Ağustos’ta gerçekleşmişti. Ben de tıpkı günün sabahında bir göz operasyonu geçirmiştim. Sizlere tabip imzalı ve hastane giriş kayıtlarını evraklarıyla sunuyorum. Hekimlerimizin raporları burada. Öğlenden sonra saat üçe, dörde kadar oradan ilaç alarak çalışmalarıma devam ettim. Her hafta nizamlı gerçekleştirdiğimiz Lider Yardımcılarımla haftalık toplantımıza Başkanlık ettim” dedi.
“BELGELERİM BURADA”
Göz operasyonuyla ilgili evrakları de gösteren Lider Kılıç, şöyle devam etti: “Bu tabibimizin bana yazdığı reçete, o gün operasyon geçirdiğime dair evraktır. Bu da sonraki gün de tekrar denetime gittiğime dair evraktır. Tarihleri burada var. İsteyen arkadaşlara verebilirim. Bu göz operasyonunda sonra rutin olarak belediye lider yardımcılarımızla, teknik takımımızla birlikte yaptığımız bir toplantıya katılma fırsatım oldu. Toplantı bittiğinde sürücüm izinliydi. Konuta giderken Turgut Özal Bulvarı’nda seyir halindeyken önümde bulunan beyaz bir araç ani fren yaptı. Ben de arttan önümde duran araca vurmuş oldum. Kaza sonrası rastgele bir yaralanma yahut hayati tehlike meydana gelmedi. Aracın tamponu hasar görmüştü. Toplantımızın çıkışına denk geldiğinden, özel kalem müdürüm, lider yardımcılarım ve basın çalışanı arkadaşlarımın kullandıkları araçlarda konvoy halinde bana eşlik ediyorlardı. Kazaya karışan beyaz araca eşlik eden de bir küme vardı ve bize uzlaşma talebinde bulundu. Sav edildiği üzere olay yerinden uzaklaşmak yok. Kaza yerine polis ve ambulans da geldi. Rastgele bir olumsuzluğun olmadığının tespiti üzerine ayrıldılar. Taraflarca muahede sağlanmasının akabinde takımım aracın tamirat bedeli ile ilgili ayrıntıları yani gerekli havale ve eft süreçleri için alanda kaldılar. Servis edilen manzaralar de kazanın çabucak akabinde çekilmedi. Mutabakat sağlanıp karşılıklı geçmiş olsun temennileri alındıktan sonra gecenin ilerleyen saatlerinde çekildi. Yapılan araç tamirat bedeli 37 bin TL’dir. Dokümanı de burada, temin etmek isteyen her arkadaşla paylaşabiliriz. Sav edildiği üzere birilerinin çanak tutup köpürte köpürte anlattığı üzere kimseye 300 milyar teklif edilmediği üzere, bu türlü bir şeye de tenezzül edilmemiştir. Arabanı esasen kendisi 300 bin. Üstelik uzlaşma talebi de karşı taraftan teklif edildi.”
Her sene İstanbul’da buna misal on binlerce kaza yaşandığını kelamlarına ekleyen Kılıç, “Bir otomobile otomobilin fiyatı kadar ödeme yapılır mı? Bu akla ziyan. Maltepe’de siyasi karanlığa düşmüş olan birtakım çıkar kümeleri belediyemizi buradan yıpratmak istiyor. Ortadan 8, 9 ay geçti. Beşere günaydın derler. Pandemi şekeri mi dersiniz, pudra şekeri mi dersiniz, ismini ne koyarsınız koyun, bu servis ettiğiniz olay elinize, ayağınıza dolanır” formunda konuştu.
“İNSAN NAMUSU İLE OYNAMAK KİMSEYE YAKIŞMAZ”
Kasım ayında Ataşehir Belediyesi Meclis üyelerinden birinin de kendini arayarak kazayı sorduğunu söyleyen Lider Kılıç, kelamlarını şöyle noktaladı: “Ataşehir’den bir meclis üyemiz aradı ve dedi ki Liderim kaza yapmışsın. Cep telefonu burada isteyen arkadaşlarıma gösteririm. Biz de ona durumu açıkladık. İlgili vatandaşa fiyatını ödedik, dekontlar elimizde dedik. 23 Mart’ta cep telefonum üzerinden, WhatsApp’tan bir çete bu kazayı gönderdi. Bunlar, bunu kullanarak belediye lideri olduğu için daha fazla para almak istediler. Kaza olmuş bitmiş, ödemeler yapılmış. Bunu saçma sapan yerlere taşımanın manası yok ancak ne yazık ki birtakım siyasi çevreler tıkanmışlığın da beraberliğinde getirmiş olduğu hezeyanlarla ahlaksızca bizlere saldırdılar. Ben ve çalışma arkadaşlarımın başı dik, alnımız açık. Yazıktır, günahtır. Hepinizin anası var, bacısı var, kardeşi, ailesi var. Bunu yazanlar, okuyanlar, servis edenler sizi yalnızca Allah’a havale ediyorum, kesinlikle er ya da geç belanızı bulacaksınız. İnsan namusu ile oynamak kimseye yakışmaz. Tüzel gayretimiz de sürecek. Sizleri kıymetli bulduğum, çalışma arkadaşlarım olduğunuz için bunları buradan açıklıyorum, dileyen gelip bakabilir.”
Cumhuriyet
