Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Lideri Mansur Yavaş, Habertürk televizyon kanalında yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı’nın konuğu oldu.
Yardım kampanyalarında toplanan paraların akıbeti hakkında konuşan Yavaş, “Toplanan paralar devlette, bekliyor. Bizim yardım topladığımız hesap belediyenin kendi hesabı. O günlerde sayın İçişleri Bakanı ‘Birisi belediyeye parayı yatırırsa karışamayız’ dedi. Sonuçta yargının olumlu karar vereceğini düşünüyorum. 3,5 milyon civarında vatandaşın parası var. Hesaplar donduruldu. Bugün bir kampanya başlattık” tabirlerini kullandı.
Altaylı’nın sorularını yanıtlayan Mansur Yavaş “Makam araçlarını azaltmak ve çakarların sökülmesi kelamı vardı. Minibüsünüz ne kadar lüks? Kaç makam arabası var? Çakarlar söküldü mü?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Sekreterler dahil herkese makam arabası verilmiş. Kimi daire liderlerine mülkiyeti onlarda olan makam araçları vardır. Hepsini sattırdım. 6 milyon gelir elde ettirdim. Şu anda en lüks aracımız Megan. Ben de örnek olayım diye 2012 model minibüse biniyorum. Belediyede Vakıfbank’ın tahsis ettiği Mercedes var bir tane de eski devirden kalma 500 Mercedes var, konukları onunla aldırıyorum. Şu ana kadar geçen Bodrum’a gittim, üç ayda 3 bin 300 kilometre kullandım. Yalnızca havaalanına gidiyorum. Onun haricinde kullanmıyorum. Ben minibüse biniyorum ki, daire liderlerimiz lüks otomobil peşinde koşmasın.
Çakarları kaldırdık. Biz devlet memuruyuz. Ne özelliğimiz var? Maaşımızı alıyoruz. Milletin önüne geçmek için ne aciliyetimiz var? Zabıtanın, itfaiyenin, polisin olabilir. Örnek olması için ne kadar çakar var hepsini kaldırdık. Benden bâtın yapan varsa bilmiyorum. Bu bahiste genelge yayınladık.”
Programda öne çıkan başlıklar şu biçimde:
Seçim vaadlerinizden bir tanesi Ankara’da su fiyatlarını aşağıya çekmekti. Siz gelmeden aşağıya çekildi? Hala tıpkı fiyat mı?
“Evet hala birebir fiyat. Köylerde daha indirimli fiyat uyguluyoruz. Ben Çamlıdere Barajı’na güneş güç istiyordum ancak kanunla bunlar yasaklandı. Tam münasebetini hatırlamıyorum. Oradan ürettiğimiz güç ile fakir ailelere fiyatsız verecektik. Maalesef onu da yapamıyoruz. Tekrar fakir ailelere su parasını tonu 1 liradan verecektik. 4 aydır Meclis’te erteleniyor. Yaptığımız hesaplamalarda 3 yıllık kuraklık olacağı öngörülüyordu. Suyun inanılmaz bir yanlış kullanımı var. Bunu Bakanlık da daima açıklıyor. Artırım kastımız yok. Şöyle de bir gerçek var. Bugün yeniden doğalgaza artırım geldi. İki yıldır personel fiyatları arttı mı? Çok sayıda hobi bahçesi var. Ufacık bir bahçeye yabanî bir formda suyu basıyor. Ankara’da şu anda su düşüncesi yok. Suyun maliyet artı yüzde 5-10 farkla verilmesi lazım.
Biz adaylığımız vaktinde muhalefet etmeseydik su bugün Ankara’da 10.32 lira olacaktı. 4 milyar Ankaralının cebinde kaldı. Eski idare kaç yıldır bu biçimde değerli su sattı. Pekala ne yaptı bu paraları? Gitti öbür işlere yatırdı. Helikopter aldılar, hayali işler yaptılar. 210 köyün kanalı açıktan akıyor. Burası Başşehir. Bu çeşit yatırımlarda öncelikle insanların sıhhati kıymetli. Bir de yaptığınız işten kaç kişi istifade edecek. Kavşak yapıyorsak en fazla eziyet çekilen yer neresi oraya. Polatlı’nın su kıssası akıl alır üzere değil. 550 milyon liraya ihale ettik. O harcanan paralarla 50 kez yapılırdı. İnşallah Polatlı’yı susuzluktan kurtaracağız. Oradan 1,5 milyon kişi istifade ediyor. Kademeli fiyatlandırma hem adil bir şey. Bahçenize domates grup de akıl almaz biçimde suyu kullanıyorsanız bedelini ödersiniz. Hobi bahçeleriyle ilgili yasal düzenlemeler yapıldı. Etraf Bakanlığı bunlara karşı.”
58 kilemotrelik metro gayesine ulaşmanın neresindesiniz?
“Yönetime geldiğimizde nerelerin metrosunu yapabileceğini sorduk. Zati metroları devlete yıkmışlar. Ankara Büyükşehir Belediyesi metro yapma hakkını Ulaştırma Bakanlığı’na tümüyle devretmiş. Biz Keçiören’den Havaalanı’na yapacağız diye bize müsaade vermediler. Biz yalnızca 800 metre kadar Söğütözü’ne giden bir de Mamak yapabilirsiniz dendi. Yalnızca Mamak’ı verdiler, 7.8 kilometre. Şu anda proje hazırlanıyor. Proje ihalesini yaptık. Proje yapılınca bakanlığa gidilecek, ÇED raporu alacak. Bana kalırsa nazaran müddetim bitmeden hepsini bitirmeyi düşünüyorum. Bu süratle gidersek 2-3 tane istasyonu lakin yapabiliriz. Şu anda sondajlar vuruluyor. Bu ortada kredi görüşmelerine devam ediyoruz. Niçin müsaade verilmiyor? Tam münasebetini bilemiyorum. Gökçek devrinde yapılamayan Keçiören ve Çayyolu projesini Ulaştırma Bakanlığı bitirdi. Bunların kontratı yapılırken, demişler ki, metroyu Ulaştırma Bakanlığı yapsın, aldığı paradan muhakkak bir oranla borç olarak ödesin. Bu eski periyotta 235 yıl sürüyor.”
Gündelikçi bayanlara ulaşım kartı vereceğim demiştiniz?
“Otobüslerde optimizasyon yaptırıyorum. 600 milyon ziyanımız var. Pandemi nedeniyle sübvanse ettik. Ben onları fiyatsız getirmek, bir de erken saatlerde halk otobüsü koyup bunları fiyatsız taşımak. Hala o fikrim devam ediyor. Meskenlerde paklığa yardıma gidenlerin pandemi periyodunda gidemeyeceğini görünce onlara da bildiri atmak suretiyle nakdi yardımda bulunduk. En son anket yaptırdık, hangi semtten geldiğini, saat kaçta otobüse bindiği üzere. Hazırlıklarımız devam ediyor.”
Gerek siz gerek İzmir’in yardım kampanyaları vardı. Oradaki toplanan paralar ne oldu?
“Toplanan paralar devlette, bekliyor. Bizim yardım topladığımız hesap belediyenin kendi hesabı. O günlerde sayın İçişleri Bakanı ‘Birisi belediyeye parayı yatırırsa karışamayız’ dedi. Sonuçta yargının olumlu karar vereceğini düşünüyorum. 3,5 milyon civarında vatandaşın parası var. Hesaplar donduruldu. Bugün bir kampanya başlattık.
Madem siz bizim bu halde yardım yapmanızı istemiyorsunuz. Bir elin öbür eli görmeyeceği biçimde beşerler ortasında dayanışma yaptık. Bizler yardım isteyenleri yayınlıyoruz. Daha sonra iletileşme sistemiyle hesabına 500 TL’yi yatırabiliyor. Kimse kimseyi görmüyor. Bazen bankadan parayı alan insan telefon numarasını görüp teşekkür ediyor. Şu ana kadar bu yardımlarda 500 bini aştık. 335 bin aileye besin dayanağında bulunmuştuk.
Maddi dayanaklar, yakıt dayanağı var. Bizden tablet isteniyor. Okuyan çocuklara üç boyunca internet yüklettik. Ankara’nın köylerine internet götürdük. Okullarda, mescitlerin uygun yerlerine interneti verdik. Çocuklara muhakkak aralıklarda o internet erişiminden yararlanmalarını sağladık. Korona olanlar dışarı çıkamıyordu. Yemek yapamayanlara nizamlı yemek gönderdik 15 bin civarında. 77 bin kişinin su faturası ödendi. Ankarakart’a para yükledik. Bilgisayar yardımları yapıldı. Herkese ulaşmaya çalıştık.
Hakikaten Ankara halkı bu mevzuda inançlı. Kimse kimseyi görmeden birbirine yardım yapıyor. Bakkal veresiye defteri kapatılması da çok tuttu. Beşerler Çukurambar’dan kalkıp tanımadıkları yörelerde bakkallarda defteri kapatmaya yöneldiler. Ankara’da insanların birbirini tanımasa da sıkıntı devirde biraraya gelebildiğini gördük. Artık ikinci kampanyaya başladık. Salgın çok süratli artıyor. Bulaşma riski çok çok artında yeni önlemleri almaya başladık. Geçen yıl 1-2 milyarlık ihaleyi erteledik.
Cumhuriyet
