İzmir’imizin 8 bin 500 yıllık tarihinde kıymetli bir yeri olan Damlacık semti şu ortalar kimsesiz ve sahipsiz.
Eski bir Roma periyodu yerleşkesi olan semt, Türk futbolu ve Galatasaray’ın taçsız hükümdarı Metin Oktay’ın muhiti olarak bilinir.
Konak-Yeşildere tüneli inşaatı sebebiyle kamulaştırılan, palavraya ve talana karşı dik duran bir semtin öyküsü var bu yazımda.
Koca bir tarihe tanıklık eden yüzyıllık meskenlerin bir bir yok oluşu karşısında bir İzmirli olarak üzülmemek ve bunu mevzuyu lisana getirmemek elde değil.
O denli bir tünel yapıldı ki geride ne bir semt tarihi bıraktı ne de kültürel miras…
İzmir’in merkez ilçesi Konak’ın en beğenilen yerinin bir trafik kaosu içinde değersizleştirilmesine şahit olduk.
Jeolojik etütleri yapılmadan, ÇED raporları alınmadan, ihalesi bile olmadan tünel hafriyat süreçlerini başlatılan ve tüm İzmir’in kullandığı bu tünel şu an bir semtin gözyaşları ne yazık ki!
Dokusunu kısmen de olsa koruyarak günümüze gelmiş bir semtin sessiz çığlığından bahsediyorum.
Sakın yanlış anlaşılmasın!
İtirazım yeniliklere değil.
İsyanım eskinin yeni nedeniyle yok olmasına.
İzmir’imin tarihî birikimine ve geçmişine sahip çıktığımız vakit da her şeye karşı oluyoruz.
Sizler bu projenin başından itibaren ne jeolojik etüd ne ÇED raporu ne de SİT alanı dinlediniz!
Konak tarafında bulunan arkeolojik kalıntıları da söylemiyoruz.
Hepsini geçtik.
Pekala bu kadar vakittir o semtin insanına yapılan zulüm niçin?
Kamulaştırılanlar ya da kamulaştırılması yapılmayan, ortalarında tescilli olanların da bulunduğu binalar ne olacak?
Kamulaştırılacak alanın yeşil alan olarak değerlendirileceğini belirtmiştiniz. Rant elde edileceği tezlerinin yanlışsız olmadığını söz etmiştiniz.
Üretimine 2011 yılında başladınız. 2015 yılında hizmete açtınız.
10 yıldır Damlacık ne halde biliyor musunuz?
Evvel semtte yaşayan insanları sonra da semtin ruhunu yok ettiniz.
O kadar güçlüydünüz ki gümbürtüyle, merasimle, hepimizin gözü önünde yaptınız.
Ve biz İzmirliler hiçbir şey yapmadık, yapamadık.
AKP periyodunun hoyratlığının en yakınımızdaki sembolü olarak yıkık, mahsun ve sahipsiz bir semt bıraktınız…
Damlacık, tahminen de için için sesleniyordur semtinden yetişip, bir yerlere gelmiş değerlerine…
“Beni kurtarın” diyerek…
Cumhuriyet
