Bu yılın birinci online müzik şenliği “Milyonfest Online” sona erdi. 5 günde 15 sanatkarın sahne aldığı şenliği toplam 200 bin müziksever Sosyo uygulamasından canlı izledi. Şenliğin son konserini veren Pentagram’ı yaklaşık 30 bin kişi izledi. Aylar sonra hem takımlarıyla canlı çalmaktan hem de birbirlerini gördükleri için herkesin memnunluğu yüzlerine yansımıştı. Yeni müzik muştusunu veren Pentagram üyeleri, konserin sonunda en kısa müddette canlı konserlerde göz göze, diz dize müziklerimizi söylemek üzere dediler ve heyecanla beklediğim “Sonsuz” isimli şarkıyı çalmadan veda ettiler. Yaklaşık bir yıldır konutlara kapandığımız bu periyotta, konserlere gitmeyi, bağıra bağıra müzik söylemeyi çok özledik. Ekran başında da olsa Pentagram ile müzik söylemek keyifliydi. Pentagram üyeleriyle çevrimiçi konseri, pandemi sürecini ve yeni müziklerini konuştuk.
– Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Hakan Utangaç: Tüm dünya etkilenmiş, bizim etkilenmememiz elde değil. Doğal ki cümbüş dalı bu hususta büyük darbe aldı. Elbette ki yalnızca icra edenler değil, tüm bu şov dünyasının gerisinde çalışan takımlar ve işçiler. Daima birlikte etkilendik. Aslında biz cümbüş dalının içerisinde yer alıyor sayılmayız, lakin genele baktığınız vakit müzikle ilgilendiğimiz için biz de o genelin içinde oluyoruz. Yaptığımız müzik cinsinin gördüğü ilgi ve hudutları belirli, birlikte geçirdiğimiz 34 yıl içinde birçok vakit pandemi şartlarına emsal anlar yaşadık. Her alanda olduğu üzere biz de salgının ve yeni dünyanın getirdiği şartları göğüslemeye ve anlamaya çalışıyoruz.
Tarkan Gözübüyük: Salgın öncesi Pentagram, üç yıl boyunca ortalama haftada bir konser verdiği bir rutin yakalamıştı. Bunun ani kesilmesi hem ekonomik hem ruhsal boşluk yarattı. Telafi etmek için yeni müzikler üzerinde çalıştık. Özel ve kurumsal derslere mesai ayırdık.
Ogün Sanlısoy: Evvelce dut pekmezi yersek sorunu alt ederiz sandığımız süreç, sonrasında hem ülkemiz hem dünya için farklı bir boyut aldı. Maalesef önemli can kayıpları ve akabinde alınan inanılmaz tedbirler, natürel ki evvel bizim dalı vurdu, sonrasında herkesi. Meskenlere kapanmak zorunda kalınca, sıhhatiniz iyi dahi olsa ekonomik olarak yaşanan sorun, hayat kalitenize de yansımaya başladı… Kira, elektrik, su, telefon, doğalgaz, vergiler, artırımlar derken herkes sıkıntı vakitler geçirmeye başladı. Ruh sıhhatimiz da bozulmaya başladı. Bu süreçte bizi kurtaran tek olay tekrar müzik oldu. Yeni müzikler yazmak ve bunlarla uğraşmak bizi hayata bağlayan ve gelecekle ilgili umut yeşertmemizi sağlayan eski bir dost üzere tutup sarıp kurtardı bizi.
– Seyircisiz konserde çalıp söylemek nasıl bir his?
Tarkan Gözübüyük: İzleyenlerin duygusu ve reaksiyonu, konserin akışı açısından çok belirleyici. Bu tip etkinlikler biraz kendi kendine çalıp söylemek oluyor. Yeniden de ileri dönük değerli adımlar. Gelecekte seyircili konserlerin de online izlenebilmesi, farklı kentlerdeki dinleyiciler açısından hoş olur.
Hakan Utangaç: Aslında gösteriyi sergileyen de izleyen de biliyor ki bu iş bu türlü olmaz ancak şimdilik bu türlü, mecburen üzere bir hisle geçiriyor o vakti. Bu iki tarafa da yansıyor ister istemez. İzleyiciyle göz göze gelmek, tanımasak bile birbirimizi, tanışıyormuşçasına birebir hislerle haykırmak, yaptığımız müziğin yaşamasını sağlayan en doğal güç kaynaklarından. Tahminen şu anda önümüze sunulan teknoloji bu türlü hissetmenizi sağlıyor olabilir ancak interaktif özelliklerin arttığı daha ileri bir teknolojide kesinlikle kanıksanacaktır. Şu anda iki taraf için de alışması sıkıntı görünüyor. Bir yandan da bu çok sürmez fikri elbette çıkmıyor aklımızdan. Özetle “Peki, biz de izleyiciyi görebilecek miyiz?”
Ogün Sanlısoy: Sarılıyorsun lakin aranızda şeffaf bir plastik var üzere, hissediyorsun lakin dokunup algılayamıyorsun. Alkış ve çığlık duymamak yıllardır sahne üstünde olan bizler için çok güç hakikaten, geçmiş tecrübelerimizi zihnimizde canlandırmaya çalışıp motive olmaya uğraş ediyoruz. Ama gerçek konserin yerini asla tutmuyor.
– Ben “Sonsuz”u çok bekledim. Benim üzere birçok kişi de beklemiştir, söylemediniz. Repertuvarı nasıl ve neye nazaran belirlediniz?
T.G.: Sonsuz, seyircilerle birlikte söylendiğinde çok etkileyici oluyor. Bu yüzden şarkıyı, salgının bitip sahnelerin açıldığı vakte saklıyoruz. Mevcut koşullarda çalmak hiçbirimizin içine sinmedi.
– Bize muştusunu verdiğiniz yeni müziğinizi anlatır mısınız?
T.G.: Müziğin ismi Sur. Geçen ilkbahar-yaz devrinde Babajim İstanbul stüdyolarında kaydedilen üç müzikten ikincisi. Birincisi, geçen ekim sonu yayımlanmıştı. Bu da 29 Ocak’ta, görüntü klip ile birlikte sunulacak. Bu müzikler, yıl sonuna hakikat Sony Müzik tarafından yayımlanacak yeni albümün içinde de yer alacak.
BEŞ GÜN DOLU DOLU MÜZİK
5 gün süren Milyonfest’in birinci gününde Sertab Erener, Ceza ve Can Bonomo sahne alırken, konserleri 27 bin 645 kişi Sosyo uygulamasından canlı izledi. Şenliğin ikinci gününde Athena, Adamlar ve Sena Şener konser verirken, Üçüncü günde Mazhar Fuat Özkan, Manga ve Pamela sahneye çıktı. 4’üncü günde Duman ve Ceyl’an Ertem sahne alırken, şenliğin 5’inci ve son gününde Pentagram, Cem Adrian, Pinhani ve Fatma Turgut konser verdi. Son günde 33.460 müziksever şenliği canlı izledi. Şenlikte, tek konser 10 TL, günlük 20 TL ve kombine biletler 50 TL’ye satıldı.
Cumhuriyet
