HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, Armağan Çağlayan’ın Youtube kanalına konuk oldu. Kanalın ‘Zor fakat Sor’ serisinde Çağlayan’ın sorularını yanıtlayan Mithat Sancar, “Eş genel başkanlığı hangi durumda bırakmayı düşünürsünüz?” sorusuna çarpıcı bir karşılık verdi.
SİYASETİ BIRAKACAĞIM
Programın formatı gereği Sancar’ın iki sorudan birini seçip cevaplaması gerekiyordu. Çağlayan’ın, “Bir siyasi parti genel lideri ya da eş genel lideri ne kadar özgürdür?” ve “Eş genel başkanlığı hangi durumda bırakmayı düşünürsünüz?” sorularından ikincisini seçen Sancar, gerek gördüğünde yalnızca eş başkanlığı değil siyaseti de bırakacağını, okuyup yazma serüvenine geri dönmek istediğini söz etti.
Sancar, “Görevimi yerine getirdiğime inandığım, Türkiye’yi, temsil etiğim seçmeni; partimizin maksatlarına, benim inandığım unsurlara ve bedellere taşımaya inandığım ve artık bundan sonra diğerlerinin devam ettirmesi gerektiğini düşündüğüm yerde yalnızca eş genel başkanlığı değil siyaseti de bırakacağım” tabirlerini kullandı.
Çağlayan’ın bunun üzerine sorduğu “Yoruldunuz mu?” sorusunu Sancar, “Yorulmakla ilgisi yok, ben hayatımın asıl faaliyet alanına, asıl ilgi alanına dönmeyi özlüyorum. Okumayı, yazmayı, çizmeyi özlüyorum. Benim ömrümün 30 küsür yılı bu türlü geçti. Ömrümün kalan kısmını da yazarak, birikmiş evrakları tahminen kitaba, makaleye geçirmeyi arzuluyorum” biçiminde cevapladı.
TÜRKİYE BARIŞ İSTİYOR
Çağlayan’ın, genel yayın direktörlüğünü Ahmet Altan‘ın yaptığı, FETÖ kumpaslarını savunan ve 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü sonrasında kapatılan Taraf gazetesinde müelliflik yapmış olduğu için Mithat Sancar’a yönelttiği “Taraf gazetesinde müelliflik yaptığınız için pişmanlık duyuyor musunuz” ve “Akil Beşerler Heyeti’nde yer aldığınız için pişmanlık duyuyor musunuz” sorularından Akil Beşerler Heyeti’yle ilgili olan soruyu yanıtlamayı tercih eden Sancar, soruya “Asla pişmanlık duymuyorum” formunda yanıt verdi.
Sancar, “Akil Beşerler Heyeti’nde yer almaktan asla pişmanlık duymuyorum. Tam bilakis, yakın Türkiye tarihinin en kıymetli sürecinde bu türlü bir sorumluluk, bu türlü bir vazife üstlenmiş olmayı çok çok pahalı buluyorum. Türkiye’nin en değerli sorunun barış ve Kürt probleminde demokratik tahlil olduğuna daima inandım” sözlerini kullandı.
Tahlil sürecinde vazife alma davetini kabul etme nedenini, “Uzun sürmüş ve büyük acılar yaratmış bir çatışmanın sona ermesi için ve buradan bir demokratik tahlile gidilebilmesi için başlatılan bir sürecin muvaffakiyetle sonuçlanmasına katkıda bulunmak çok pahalı bir uğraş üzere geldi bana. Bu davet bana geldiğinde hiç tereddüt etmedim” tabirleriyle açıklayan Sancar, “Ben bu süreçte Marmara bölgesinde çalıştım, şunu gördüm, çok güç kurallarda bile Türkiye toplumunun çok geniş bir kısmı barışmak istiyor, barışı istiyor. Bu sorunun siyaset yoluyla çözülmesini istiyor” formunda konuştu.
Cumhuriyet
