Karaman’dan kış mevsimini geçirmek için 10 Kasım’da Mersin’in Gülnar ilçesi 175 metre rakımlı Yanışlı Mahallesi’ne gelen 7 çocuklu Yağal Ailesi’nin 6’ncı çocuğu Müslüme, saat 17.00 sıralarında ortadan kayboldu. Aramaların 10’uncu gününde ailenin çadır kurduğu noktaya 7 kilometre uzaklıktaki Karaağaç mevkisinde çalılıkların ortasında küçük Müslüme’nin cansız vücudu bulundu. Müslüme’nin cesedi otopsi süreçlerinin akabinde Karaman’da toprağa verilirken, Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’yi ayağa kaldıran kuşkulu vefatla ile ilgili detaylı bir soruşturma başlattı.
TÜM AİLE SORGULANDI
Bu kapsamda, küçük kızın annesi Selvi, babası Mehmet ve dedesi Hasan Yağal’ın da ortalarında bulunduğu yakın akrabaları gözaltına alındı. Söz süreçlerinin akabinde Dede Yağal gelini Selvi Yağal’a tecavüz, Müslüme ve öteki bir torununa daha cinsel taciz cürmünden tutuklandı. Başka şüpheliler ise özgür bırakıldı. Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine nazaran; kuşkulu vefata ait sır perdesi aralanmaya çalışılırken, soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı.
ANNE: KOCAMIN HABERİ YOKTU, BİZİ KORKUTTU
Alınan bilgilere nazaran, anne Selvi Yağal sözünde, kocası askerdeyken kayınpederi, Müslüme’nin dedesi Hasan Yağal’ın tecavüzüne uğradığını, Müslüme’nin ablasının da onun çocuğu olduğunu sav etti. Savcılığın talimatıyla Müslüme’nin ablasının DNA’sı ile dede Hasan Yağal’dan alınan DNA’nın teğe bir örtüştüğü anlaşıldı. Savcılıkta tabir veren anne Selvi Yağal’ın “Kocamın haberi yoktu, bizi korkuttu, bir şey diyemedik” diyerek, yaşanılan bu olayı anlattığı kaydedildi.
HASAN YAĞAL: TORUNUMDUR ÖPMÜŞÜMDÜR
Hasan Yağal’ın ise hakkındaki suçlamaları reddettiği bildirildi. Müslüme’nin boynundaki tükürük izinin dede Hasan Yağal’a ilişkin olduğu tespit edildi. Hasan Yağal’ın kendisini, “O benim torunum öpmüşümdür” diyerek kendini savunduğu tez edildi.
Cumhuriyet
