His ile beslenmiş bir insan mı, yoksa teknolojinin dayatmaları ile biçimlenmiş sanal bir kahramanlık mı? 36 yaşında ve NBA Los Angeles Lakers’ta etkin basketbola devam eden LeBron James bizi, Warner Bros stüdyolarından bir cinse çıkararak şimdiye kadar yaratılmış tüm çizgi roman kahramanlarından kuracağı ekiple masalsı bir seyahate sürüklüyor; son durak Hollywood.
Bazen armut tabanına düşmüyor. Özel hayatında oğlunun da kendisi üzere başarılı bir basketbolcu olması için uğraşan LeBron James’in oğlu Dom’un gönlü günümüz dijital ve oyun dünyasındadır. Babasını göremediği, gördüğü vakitlerde dinlenmeyen bir çocuk iken olaylar farklı gelişecektir.
Birinci Matrix sineması serisi ile çığır kapısını açıp bizi yapay zekâ sonsuzluğuna salacak olan sinemalar ile aslında “Space Jam: Legacy” de yer yer bu sinemaya göndermelerle birlikte kendi özümüz ve bedel yargılarımızı sorgulatıyor. Takımı epeyce geniş sinemada, birebir vakitte muharrir, üretimci ve oyuncu olan Donald Frank Cheadle, yoldan çıkmış yapay zekâ karakteri ile adeta bir firavun ve firavunun ruhlarını teslim alabildiklerini sunmakta. İşte tam burada devreye aile kavramı, sevgi, aidiyet, paylaşım ve de en değerlisi doğallık giriyor. “Ne yaparsan yap lakin kendin olarak yap” ilkesi!
Zira Warner Bros’un tüm dijital ağı, bilgi tabanını yöneten yapay zekânın kuralı farklı:
“Değerleri unut, kural yok!” unsuru. Tüm dijital ve oyun platformlarında aslında insanların bağımlılık ve memnunluğu burada bulmaya çalışarak, özden kopup teslimiyet içine girdiklerinin yansıması. Teslim olduysanız kaçış yoktur! Ve yapay zekâ der ki: Telefonunun kamerası ve mikrofonu varsa seni görür ve dinlerim! Yeterlilik ve berbatlığın çabasında bedellerde sarsıldığında Warner Bros stüdyolarında şimdiye kadar insanlık için yaratılmış olan tüm karakterlerin tek tek silindiğinin göstergesi de temel sevdiklerimizden gönül isteği ile vazgeçtiğimizin resmi.
Warner Bros stüdyolarını yakından görmek hoş. Ayrıyeten renkli ve cezbedici hazırlanmış bir sinema için önemli emek sarf edilmiş olsa da abartılmış noktalar da var. Hatta sinemanın mühleti daha kısa olabilirmiş. Öğretici manada ise ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte keyif alacak ve ders çıkaracakları eğlenceli bir sinema.
Cumhuriyet
