AKP Genel Lider Vekili Numan Kurtulmuş, Üsküdar’da internet gazetecileriyle bir ortaya geldi.
Habertürk’ten Mesup Toptan’ın haberine nazaran; Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkanlar şu formda:
ISLAHAT GÜNDEMİ
“İki ana başlıkta. Biri hukuk alanındaki reformlardır. Adalet Bakanı başkanlığında uzun müddettir bir buçuk yıldır bir hukuk ıslahatı başta insan hakları dokümanı olmak üzere değerli bir paketi hazırladılar. Beştepe’de tartışmaya açıldı akabinde partimizde müzakereye açıldı. Olgunlaşma noktasına geldi. Hazine ve Maliye Bakanımız Lütfi Elvan’ın yaptığı çalışmalar sonucunda da iş dünyasına ekonomik sistemimize ait değerli bir çalışma da son noktaya gelmektedir. Olgunlaştıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyu ile paylaşacaktır. Zamanlaması Cumhurbaşkanımızın takdirindedir.
“Reformdan rahatsızlık duyan kimi etrafları de çok iyi biliyoruz. Ayrıyeten muhalefet tarafından gelen kimi tenkitlerin haksız olduğunu tabir etmek isterim. Daha doğrusu ıslahat sıkıntısının onlar tarafından anlaşılmadığını gösterir. 19 yılda ne ıslahatı demek ıslahatı statik bir problem zannetmektir. Bu da tam statükocu bir anlayışın dışavurumudur. Eldeki siyasi imkanlara nazaran gelişecek bir konudur. Bir kez yaptık geçtik deseydik AK Parti iktidarı ayakta kalamazdı. Dinamik bir süreçtir. Herkesi, bütün siyasi partilerin takviyesini istiyoruz.
YENİ ANAYASA TARTIŞMASI
Yeni anayasa problemi bir fantezi değil laf olsun diye ortaya atılmış sıkıntı değil. Evet kıymetli değişiklikler yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi. Vesayetin geriletmeye çalışıldığı adımlar atıldı. Fakat mevcut Anayasa içinde hala 1961 ve 82 Anayasası’nın ruhu dolaşmaktadır. Artık tam manasıyla sivil, demokrat, ileri kapsayıcı iştirakçi bir anayasanın vakti gelmiştir. Anayasa tek başına AK Parti’nin yapacağı bir şey değil. Sayımız yetse bile tek başına yapılacak bir konu değil. Mümkün olduğunca geniş bir konsensüs ile yapmak istiyoruz. MHP’den verilen dayanak üzere öteki partilerden de sürece dayanak olunmasını bekliyoruz. Bu Anayasa Türkiye siyaseti içinde bir imtihandır birebir vakitte.
BOĞAZİÇİ HAREKETLERİ
Biz üniversitelerin çekişme ile siyaset kavgalarla, öğrencileri kutuplaştırarak üniversitenin üniversite olma özelliğinin zayıflatılmasını istemeyiz. Üniversiteler, araştırmalarını yapmalı, bilim üretmelidir. Bu tartışma, bir halde siyasetçiler tarafından yönlendirilmemeli. Üniversitelerden beklentimiz kendi alanlarında yarışan kümeler haline gelebilmeleridir. Öğretim üyeleri ve öğrenciler ortasında huzurun sağlanmasıdır. Bunun memleketler arası alana taşınarak Türkiye’ye karşı bir baskı aracına dönüştürülmesine asla istek göstermeyiz.
Boğaziçi’ndeki öğrenciler de bizim öğrencilerimizdir. Oradaki kimi marjinaller, tamamını bağlamaz. Boğaziçi’nin kahir ekseriyeti iyi eğitim almak isteyen ulusal kıymetlere sahip çıkan samimi gençlerdir. Birkaç marjinal kümenin bu gençleri yönlendirilmesi kabul edilemez. Kimi partiler tarafından politik arenaya çekilmesi de kabul edilemez. Memleketler arası baskı aracına dönüştürülmesi de kabul edilemez.
AB VE ABD’YE BOĞAZİÇİ YANSISI
Hangi ülkeden gelirse gelsin insan hakları konusunda Türkiye’yi hizaya sokmaya çalışanlara söyleyecek çok kelamımız var. Kimsenin bize parmak sallamaya hakkı da yoktur, haddi de yoktur. Hele hele ABD’de bir siyahinin boğazına basarak vefatına sebep olanların ya da Avrupa’daki protestolarda orantısız güç kavramının bile yetersiz kalacağı biçimde müdahale edenlerin kelam söylemeye hakkı yoktur. BM kuruluşlarının da bize insan hakları dersleri vermeye hakkı yoktur.
TWİTTER’IN SİYASETÇİLERE KISITLAMA UYGULAMASI
Trump’ın toplumsal medya hesaplarına da mahzur konulduğu süreçte de bunları söyledik. Görülüyor ki aslında kendileri de politik birtakım halleri taşıyorlar. Kendi kanaatlerini bir data olarak dayatmaya çalışıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye’nin en kısa vakitte ulusal toplumsal medya platformunu kurması gerekiyor. Bu bahiste çalışmalar da var. Kendi ulusal uygulamalarımızı güçlendirmemiz lazım.”
KISITLAMLAR HAFİFLETİLECEK Mİ?
Bir gazetecinin kısıtlamaların hafifletilip hafifletilmeyeceği sorusunu yanıtlayan Kurtulmuş, “Sağlık ve ekonomik dengeyi kurmak zorundayız. Bir taraftan sıkı önlemler getirirken bir taraftan örneğin kısa çalışma ödeneği üzere önlemler uygulandı. Burada bu dengeyi koruyamaya çaba ediyoruz” tabirlerini kullandı.
O FOTOĞRAF HAKKINDA AÇIKLAMA
AKP’nin 7. Olağan Kongresi’ne katılmak üzere Gaziantep’te giden AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın’ı ziyareti sırasında çekilen fotoğraf tartışma yaratmıştı. Kurtulmuş o fotoğraf hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Gaziantep’teki 10-15 dakikalık ziyaretten nasıl bu türlü bir sonuç çıkardılar? Benim bir siyasi, bir de öğretim üyesi kimliğim var. Çok sayıda öğrencim vardır. Rektöre ziyaretim de siyasi bir ziyaret değildir. Bir söz siyasetten bahsedilmemiştir. Doktora öğrencilerimden biridir. Arif de hocasını makamında karşılayan bir öğrenci olarak hislendi. Bu hoca-talebe ilgisi içinde bir ziyarettir. Her şeyi siyaset materyali olarak görmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalır. Orada bir hoca olarak bulundum. Bir öğrencinin o denli bir makamda bulunmasından ötürü o odaya gittim. Sayın Rektör de hocasını karşılamanın verdiği sevinçle bize yerini gösterdi.”
MUHALEFET PARTİLERİNİN ZİYARETLERİ
Son günlerde muhalefet partilerinin birbirlerine yönelik ziyaretlerini pahalandıran Kurtulmuş, “Partilerin birbirlerini ziyaretlerinden memnuniyet duyarız. Bu ziyaretler bir defa seçim bildirisi değildir, ıslahat ile ilgili çalışmalar da erken seçim iletisi değildir. Seçim 2023 yılında yapılacaktır” diye konuştu.
Cumhuriyet
