Geçen dönem Medipol Başakşehir ile lig şampiyonluğu sevincini yaşayan teknik yönetici Okan Buruk, turuncu lacivertli ekipten ayrıldıktan sonra birinci kere konuştu.
Şampiyonluk yarışından, Galatasaray’a, ulusal ekipten, yabancı kuralına kadar Tivibu Spor’a birçok hususta açıklamada bulunan Buruk, “Uzun yıllar Galatasaray’da emek sarf ettim. Çok fazla kupa kazandım. Büyük muvaffakiyetler yaşadım. Başakşehir ile yakaladığım muvaffakiyetin akabinde Galatasaray ile adımın anılması pek olağan. Ancak ülkemizin en başarılı teknik adamı diyebileceğimiz insan şu an Galatasaray’ın başında. Galatasaray Hocalığına aday gösterilmek benim için memnunluk verici” dedi.
“YAZA KADAR DİNLENECEĞİM”
Çalışma temposunu özlediğini de söyleyen Buruk, “Bundan evvel daima çalıştım. Orta vermeden çalıştım. Bu süreç bana iyi geldi diyebilirim. Yaz ayına kadar kendimi yenilemiş biçimde ve istediğim stilde bir proje olursa tekrardan işin içine girmeyi istiyorum” formunda konuştu.
Başakşehir’in kendisi için orada çalışmadan evvel de çok bedelli bir grup olduğunu tabir eden Buruk, “Başakşehir çok bedelli bir kulüp. Çalıştıktan sonra da tıpkı şeyleri söyleyeceğim. Çok hoş anılarla oradan ayrıldım. Başakşehir 3 dönem boyunca daima şampiyonluk yarışında olmuş lakin hiç şampiyon olamamış bir ekipti. Ben birinci geldiğimde kadro üzerinde olumsuz bir hava vardı. Bunun nedeni bir evvelki sene şampiyonluğu kaybeden oyuncu kümesinin olmasıydı. Tekrar tıpkı şeyi mi yaşayacağız kanısı bulunuyordu oyuncularda. Bunları değiştirmemiz müddet aldı. Şampiyonluğu yaşamak büyük özgüven gerektiriyor. Ben oyuncuları mental olarak şampiyon olabileceğimize inandırdım.
“Şampiyonlar Ligi’ni oynamak en büyük hayalimdi. Bu dönem bunu yaşadım. Son PSG maçını saymazsak, öteki maçlarda özgüven olarak iyi bir intiba bıraktığımızı düşünüyorum. O ekiplerle başa baş oynamak bizi ayrıyeten memnun etti. Silik ve korkak bir ekibimin olmasını istemem. Şampiyonlar Ligi’nde de bu halde kendine güvenen, savunma yapmayan bir kadro çıkardık” sözlerini kullandı.
“ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDE GÜÇ KÜMEYE DENK GELDİK”
Başakşehir’in Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği performans ile ilgili de açıklamalarda başarılı teknik adam, “Zor bir kümeye denk geldik. Geçen dönem Avrupa Ligi’nde kıymetli bir performans sergilemiştik. Avrupa Ligi’nde ve Şampiyonlar Ligi’nde maç kazanmanın zevki çok diğer oluyor. Eleme Çeşidi oynayan ekipler için transferlerin geç yapılması büyük dezavantaj. Örneğin Beşiktaş, transferlerini erken yapabilseydi Şampiyonlar Ligi yahut Avrupa Ligi’nde çaba edebilirdi. Bu yüzden ekiplerde planlama çok evvelce yapılmalı” dedi.
Ligde sıkıntı bir sene geçirdiklerini söyleyen Okan Buruk ” 10 gün tatil yapıp tekrar idmanlara başlamak güç oldu. Fizikî ve mental olarak Lige hazır değildik. Bunu birinci 4 maçlık dönemde gördük. Daha sonra 4 maçlık bir galibiyet serisi yakaladık. Ulusal Grup ortası oldu. Ulusal Kadrolarda oynayan da çok oyuncumuz vardı. Şampiyon olduğumuz için bir doymuşluk olabilir oyuncularda. Futbolcularımız Şampiyonlar Ligi maçlarını üst seviye oynarken, lig maçlarında ferdi performans olarak randıman alamadık. Hamle oyuncularımızın gol sayısının düşmesi bize maç kazanma konusunda problemler yarattı. Düzgün şeyler yaptığımız maçlarda da karşılığını alamadığımız oldu. Çok büyük hakem yanılgıları da yaşadık.
“BAŞAKŞEHİR’DEN AYRILMAMI İSTEDİLER”
Teknik yönetici Buruk, Başakşehir’de ayrılık sürecinin kulüp idaresi tarafından başlatıldığını söz ederken, “Göksel Gümüşdağ benim çok yakın arkadaşım. Çok kıymet verdiğim bir insan. Liderimizden bu türlü bir teklif geldi. Yenilenmenin kulüp için daha iyi olacağını düşündüler. Ben de buna hazır olduğumu belirttim. Oyun olarak tahminen iyi işler yapabilirdik, ancak kulüpten bu türlü bir teklif gelince ben de ayrılmak durumunda kaldım. Bu türlü bir durumun kulüp için daha iyi olacağını düşündüler. Yöneticilerle ve futbolcu arkadaşlarımızla dostluğumuz sürüyor. Aykut hoca da dönem ortası geldi. Grubu yanlışsız yere getirmek istiyor. Çok çalışkan bir insan. Hem ona hem Başakşehir grubuna muvaffakiyetler diliyorum. Başakşehir’den ayrılırken göz yaşlarıma hakim olamadım” diye konuştu.
Futbolculuk devirlerinden beri tüm grupların taraftarları tarafından hürmet duyulduğundan da bahseden Buruk, ”Kavgadan beslenen bir insan değilim. Kendi hayatımı sevgi üzerine kurdum. Bütün kadroların taraftarları bana sempatik geliyor. Hepsine hürmet ve sevgi duyuyorum. Sokakta karşılaştığım tüm ekip taraftarları bana hürmet ve sevgi ile yaklaşıyor. Âlâ hoca, iyi karakter üzere örneklerin ülkemizde çoğalmasını isteyen birisiyim. Ben Galatasaray altyapısında yetiştim. Üzerimde Galatasaray apoletinin olması çok olağan. Beşiktaş’ta da 2 sene oynadım. Orada da çok hoş günler geçirdim. İtalya’da mükemmel günlerim oldu. Ancak olağan ki Galatasaray’ın yeri ben de çok ayrı” dedi.
İsminin Fatih Terim sonrası periyot için Galatasaray’la anılmasıyla ilgili de konuşan başarılı çalıştırıcı, “Uzun yıllar Galatasaray’da emek sarf ettim. Çok fazla kupa kazandım. Büyük muvaffakiyetler yaşadım. Başakşehir ile yakaladığım muvaffakiyetin akabinde Galatasaray ile adımın anılması çok olağan. Lakin ülkemizin en başarılı teknik adamı diyebileceğimiz insan şu an Galatasaray’ın başında. Fatih Hocanın kazandığı şampiyonluklar ve İtalya’ya gidip hem Milan hem Fiorentina’yı çalıştırması büyük muvaffakiyet. Bizlere örnek oluşturabilecek bir insan. Fatih Hoca Galatasaray için çok kıymetli bir isim. O orada olmak istediği sürece olmalı. Galatasaray hocalığına aday gösterilmek benim için memnunluk verici. İleri de umarım bu türlü bir şey olur. Kıymetli olan hakikat vakitte gerçek yerde buluşmak” biçiminde konuştu.
“BEŞİKTAŞ KEYİFLİ SONA YAKIN”
Buruk, Üstün Lig’de Şampiyonluk yarışını da kıymetlendirdi. Okan Buruk en şanslı ekibin Beşiktaş olduğunu belirterek, “Beşiktaş’ın bizle oynadığı birinci maç tahminen de onlar ismine dönüm maçıydı. Favori Başakşehir’di. Fakat Beşiktaş o maçı kazanıp inanılmaz bir yükselişe geçti. Puan olarak değil, oyun olarak da baktığımızda alanda en güçlü duran ve bütün maçları domine eden ekip Beşiktaş. Puan avantajının dışında oyun olarak da iyiler. Oyuncuları kenetlenmiş görüyorum. Futbolda ne olacağı belirli olmuyor. Lakin oyun olarak Beşiktaş alanda çok güçlü gözüküyor. Fenerbahçe ise çok fazla transfer yaptı ve kaliteli oyuncular geldi. Her şey kağıt üstünde olmuyor, alanda bitiyor. Fenerbahçe’nin iç saha performansı iç açıcı değil. Beşiktaş için söylediğimiz güçlü oyunu Fenerbahçe için vakit zaman söyleyebiliyoruz” tabirlerini kullandı.
Grup çalıştırmadığı müddet içerisinde Fenerbahçe’den teklif almadığını söyleyen Okan Buruk, ”Boşta olduğum için tüm hoca değiştiren gruplarla ismim geçiyor. Fenerbahçe’den bana şimdiye kadar teklif gelmedi. Birçok grupla adım geçiyor. Lakin bir teklif kelam konusu değil” dedi.
Genç Teknik Adam İrfan Can Kahveci’nin Fenerbahçe’ye transferini de kıymetlendirdi. Buruk, ”İrfan’ın yurt dışında oynaması onu daha üst düzeylere çekebilirdi. İrfan Fenerbahçe ile anlaştı. Çok kıymetli ve değerli bir oyuncu. İrfan’ı birinci idmanda gördüğümde çok etkilenmiştim. Özel bir oyuncu. İrfan umarım Avrupa’da bizim için değerli bir oyuncu olur. İdman kaçırmaz ve arkadaşları ile ortası çok iyidir. Onun çok daha iyi yerlerde olacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
“HEDEF AVRUPA OLMALI”
Buruk, ligde misyon alan teknik yöneticiler için de, “Ligin başkanı Sergen Hoca. Çağdaş Hoca ve Erol Hoca’yı da başarılı buluyorum. Genç teknik yöneticilerin olması beni sevindiriyor. Başarılarımızı Avrupa’ya da taşımalıyız. Asıl Gayem Avrupa’da çalışmak. Türk teknik yöneticiler lokal manada başarılı olduktan sonra Avrupa’da da çalışmalı. Ben Akhisar ile Türkiye Kupası, Başakşehir ile Lig kupası kazandım. Harika Kupa’yı da kazanmak isterdim. Onu kazanamadım. Avrupa’da muvaffakiyetler yakalayabilirsek, Türkiye’de kazandığımız kupalara emsal bir muvaffakiyet yakalayabiliriz” dedi.
Trabzonspor Teknik Yöneticisi Abdullah Avcı ile Ulusal Ekip’te birlikte çalıştığını belirten teknik adam, “Abdullah Avcı çok bedelli bir teknik yönetici. Hürmet duyulacak bir isim. Kendi doğruları üzerinde yol almaya çalışan bir teknik adam. Hala görüşüyoruz. Trabzonspor’da da çok başarılı oldu” halinde konuştu.Yabancı kuralı ile ilgili görüşlerini de aktaran başarılı çalıştırıcı, “Sayıyı düşürelim ile bu iş olmaz. Yatırımları altyapılarımız üzerinden hakikat bir formda yapabilirsek emellerimize daha kolay ulaşırız. İş dönüyor dolaşıyor yabancı sayısına geliyor. Bunun sebebi oyuncu yetiştiremememiz. Daha çok oyuncu yetiştirmemiz gerek. Altyapılara yatırım yapabilirsek kıymetli yerlere geliriz. Çocukların yeteneklerini ortaya çıkarabilecek tesisler inşa etmemiz gerekiyor. 18- 19 yaşına gelmiş oyuncularınızı oynatabileceğiniz bir yer yok. Yatırımları yanlışsız yönetirsek olumlu sonuçlar alırız. Benim niyetim en az 10 yabancı olması gerekiyor. Düzgün yabancı oyuncuların gelmesi gerekiyor” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet
