Mart ayı ile birlikte koronavirüs nedeniyle karantina günlerine başlayan memleketimizde, birçok kişi üzere ünlü isimler de konutlarına kapandı. Bu süreci boş geçirmek istemeyen Özcan Deniz, bir sinema girişimine başladı. Bu girişim koşut kozmosu anlatan Senkron isimli bir seriye dönüştü.
Özcan Deniz, sinema olarak başladığı çalışmayı 6 kısımlık seriye çevirdiğini açıkladı. Geçtiğimiz günlerde de Cansel Elçin, sevgilisi Zeynep Tuğçe Bayat ile birlikte bu seride rol aldıklarını açıklamıştı. Özcan Deniz, herkesin çok şaşıracağı, farklı bir konsept ile hazırladığı dizisini de meskeninde çekti.
Instagram’dan canlı yayına katılan ve hayranları ile buluşan ünlü oyuncu, pandemi sürecinin konuttan işleri yürütme fırsatı sunduğunu ve bundan sonra bu sürecin daha ağır halde ilerleyeceğini anlattı.
Özcan Deniz, karantina günlerinde girişimi hakkında neler yaptığını şöyle anlattı: “Pandemiden ötürü meskene kapandık diye, konutta sinema çekmeye başladım. Sonra seriye dönüştü bu, 6 kısımlık. Neredeyse hiç kimse ile karşılaşmadım. Bütün teknik ekip konutumda çalıştı, bir tek bugün stüdyoya uğradım. Bu türlü de bir dünya varmış, bununla da tanıştık. Meskenden de her şey olabiliyormuş. Galiba önümüzdeki periyotta bütün işleri bu türlü çevireceğiz. O denli görünüyor. Hem işler hızlanacak, galiba biraz daha yaratıcı oluyor insan. İşe gitme, mesai saati kollama baskısı, ortadan kalktı.”
“Ben seri çekerken İdaş ile bir mealde ortak bir şey yapma kelam konusu oldu. Yatak reklamı, ben bi başımda yan yana gelmedi. Hakikat bir şey mi bu emin olamadım. Benim işlerle uğraşan bütün arkadaşlarım bunun kritiğini paylaşırken, menajerim ‘sana bir yatak yollamışlar, o yatağı bir kullan ondan sonra karşılık ver istiyorlar’ dedi. Motamot ben de senin üzere yatağı unutmuş bir admdım. Bizim setler çok ağırdır, günde 16-17 saat çalışırız konutu otel üzere kullanırız. Yatak bizim için kafayı koyup uyuyabildiğimiz bir. Yemin ediyorum, o gün ben 12 saat uyudum. Bütün vücudumun yorgunluğu gitti. İnanılmaz dinç kalktım. O günün akşamı İdaş’ı aradım. Tamam bunu konuşalım, bu nasıl bir yatak anlatalım diye söyledim.”
Televizyon Gazetesi
