Organize kabahat örgütü önderi Sedat Peker’in yayınladığı görüntülerde lisana getirdiği argümanlar Kıbrıs’ta da gündeme taşındı. Peker, 1990’lı yıllarda katledilen Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’yla ilgili, “Sonraki görüntülerde sayın derin devletimizin başı ile 1996’da Kıbrıs’ta faili meçhul bir biçimde öldürülen Kutlu Adalı’yı konuşacağız ancak Korkut Eken’i de alıp üçümüz konuşacağız” tabirlerini kullanmıştı.
Duvar’ın aktardığına nazaran; Peker’in Adalı’yla ilgili açıklamaları Kıbrıs’ta basının ve siyaset dünyasının reaksiyonunu çekti. Adalı’nın eşi İlkay Adalı, Peker’in tezlerinin ‘gerçeklere ışık tutup tutmayacağını merak ettiğini’ söyledi. İlkay, kelam konusu haberi “Gerçekler mi sanki, merak ettik” notuyla paylaştı.
ESKİ BAŞBAKANDAN SORUŞTURMA DAVETİ
Yenidüzen gazetesinin eski yöneticilerinden olan, KKTC’nin eski başbakanı Özkan Yorgancıoğlu “Yeniden gündem olması gerektiğine inanıyorum. Tüm faili meçhullerle ilgi soruşturmalar yapılmalı” bildirisini verdi. Yorgancıoğlu, “Bütünlüklü bir soruşturmanın yapılması ve kimsenin (suikastlere) yeltenemeyeceği bir ortamın yaratılması gerektiğine inanıyorum. Demokrasiye inanan herkes dilerim ortak bir tutum geliştirirler ve failler ortaya çıkar” dedi.
‘SONUÇ ALINMASI İÇİN BASKI YAPILMALI’
Eski başbakan yardımcısı ve Halkın Partisi önderi Kudret Özersay da, KKTC yargısını vazifeye davet etti. “Gazeteci Kutlu Adalı’nın faili meçhul cinayeti insan hakları ve basın özgürlüğü açısından ülkemizde kara bir lekedir” diyen Özersay, şöyle konuştu: “Polis ve savcılığın yeni bilgi ve itirafları yakından takip etmesi ve belgeyi güncelleyerek sonuçlandırmaya çalışması gerekir. Bu ülkede insan haklarını ve demokrasiyi önemseyen herkesin bu mevzuyu takip etmesi, sonuç alınması için baskı koyması değerlidir.”
TÜRKİYE HATALI BULUNMUŞTU
Kıbrıslı basın işçisi Adalı, 1996 yılında Kıbrıs’ın kuzeyinde bulunan, Ortodoks dünyası için büyük kıymet arz eden Aziz Barnabas Kilisesi’ne silahlı baskın düzenlenmesi sonrasında değer biçilemez ikonaların çalınması olayı üzerinde durmuş ve birçok sorunun karşılıksız kaldığına işaret etmişti.
1970’li yılların başında Kıbrıslı Türk başkan Rauf Denktaş’a yakın duran, sonraki devirdeyse muhalif yazılarıyla tanınan Yenidüzen gazetesi muharriri Adalı, Kıbrıs gündemine damgasını vuran yazısı sonrasında meskeninin önünde suikasta uğradı. Periyodun KKTC başbakanı Hakkı Atun, cinayetle ilgili ‘askeri operasyon’ açıklamasında bulundu. Suikast ile ilgili olarak Kıbrıs basını ‘derin devlet’ konusu üzerinde durdu. 2000’li yıllarda Adalı’nın cinayeti, eşi İlkay Adalı tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmış ve dava sonucunda Türkiye hatalı bulunmuştu.
Cumhuriyet
