Türkiye’nin birçok bölgesinde hasadı tamamlanan nar ve bilhassa güney vilayetlerde örtü altı üretimde hasadı yeni başlayan biberle ilgili Rusya’dan berbat bir haber geldi. Rusya Tüketici Hakları ve Kamu Sıhhati Kontrol Ajansı (Rospotrebnadzor), Türkiye menşeli nar ve biber eserlerinin ülkeye girişine yasak getirdi.
BAİB Lideri Ümit Mirza Çavuşoğlu, Rusya’nın nar ve bibere getirdiği ithalat yasağının 16 Kasım’dan itibaren uygulanmaya başlandığı lakin kararın Türkiye’ye dün prestijiyle bildirildiğini belirterek, “Biz Rusya’ya eser gönderen firmalarımızın Rusya gümrüklerinde girişlerine müsaade verilmemesi üzerine karardan haberdar olarak çabucak ilgili bakanlıklarımıza sorunu ilettik. İki ülke bakanlıkları ve ticari ateşeleri ortasında görüşmeler başladı” dedi.
Şu an hem nar hem de biberle ilgili bilhassa de Rusya’ya en ağır ihracat periyodunun yaşandığını lisana getiren Çavuşoğlu, iki eserle ilgili virüs ve pestisit kalıntıları istikametindeki münasebetlerin gerçek olmadığını, kararın siyasi olduğunu savundu. Şu an prestijiyle yollarda hem biber hem de nar gönderilen birçok eser bulunduğunu da kaydeden Çavuşoğlu, “Ciddi bir iade de sözkonusu. Tekrardan yeni pazarlar bulmak önemli emek ve süreçler alıyor. Çok külfetli bir sürece girdik” dedi.
RUSYA’YA İHRACAT 116 MİLYON DOLAR
BAİB Lideri Çavuşoğlu, geçen yıl Türkiye’den Rusya’ya 57 bin ton nar ihracatıyla 44 milyon dolar gelir elde edilirken, 27 bin ton biber ihracatı yapılarak 23 milyon dolar gelir sağlandığını söyledi. 2021 yılında ise şu ana kadar Rusya’ya Türkiye’den 26 milyon dolar pahasında 33 bin ton nar, 23 milyon kıymetinde 25 bin ton biber ihracatı yapıldığını kaydetti. İki eserin son iki yılda Rusya’ya toplam ihracatının 116 milyon doları bulduğunu belirten Çavuşoğlu, iki eser için de ihracatın en ağır döneminde olunması nedeniyle getirilen yasaklama kararının önemli bir sorun olduğunu söz etti.
KALİFORNİYA BİBERİ ETKİLEYECEK
Antalya Ticaret Borsası ve BAİB İdare Şurası Üyesi olan yaş meyve zerzevat kesiminden Cüneyt Doğan ise şu an için Antalya’dan Rusya’ya ihracatı en çok yapılan eserin Kaliforniya ve dolmalık biber tipi olduğunu söyledi. Doğan, “Ayrıca kapya, şili ve öbür biber cinslerini gönderiyoruz. Lakin Antalya’yı etkileyecek olan Kaliforniya ve dolmalık biber. Zira Kaliforniya biberin yüzde 90’ı Antalya’da üretiliyor ve bunun da yüzde 90’ı ihraç ediliyor. Narda ise hasat devri yeni bitti ve soğuk hava depolarına kaldırıldı. Nar için de ihracatın en ağır devam ettiği bir süreçteyiz” diye konuştu.
ÜRETİCİ RUHSATLI İLAÇ KULLANIYOR
Rusya’nın öne sürdüğü zirai ilaç kalıntısı, pestisit üzere sıkıntılarla ilgili değerlendirmede bulunan Ziraat Mühendisleri Antalya Şubesi’nin eski lideri ziraat mühendisi Vahap Tuncer, Rus yetkililere nazaran Türk eserlerinde birden fazla bu ihlallerin yaşandığı ve burada iki sorunun öne çıktığını lisana getirdi. Türk üreticilerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ruhsatlandırdığı ve müsaade verdiği pestisit, yani zirai ilaçları kullandığını belirten Tuncer, şunları söyledi:
“Bu tıp ilaçların kullanımı da reçeteye bağlı olup, reçete yazma yetkisine sahip bireyler tarafından yazılıp önerildikten sonra, üreticilere satışı yapılıyor ve üreticiler kullanıyor. İkincisi ise Türkiye’de kullanımına müsaade verilen ilaçların Rusya’da yasak olmasından kaynaklanabilir.”
Tuncer, pestisit kalıntısı sorunun kökten tahlili için kooperatifleşme, ziraat mühendisleri kontrolünde üretim, Bakanlığın yayın ve eğitim hizmetlerine tekrar başlaması, üretimde iç ve dış pazar ayrımı yapılmadan tıpkı kalitenin yakalanması üzere tekliflerde bulundu.
‘BÖCEK VE ARILI ÜRETİM YAPIYORUZ”
Rusya’nın Türkiye’den gönderilen biber eserlerinde virüs, pestisit kalıntısı rastlandığı gerekçesiyle alımı durdurma kararına Kumlucalı üreticiler reaksiyon gösterdi. Kumluca’da örtü altı zerzevat üreticileri, zerzevatları biyolojik gayret teknikleri ile yetiştirdikleri için kalıntıya rastlanmasının mümkün olmadığını belirtti.
‘ÜRÜNLERDE KİMYASAL MÜMKÜN DEĞİL’
Kumluca Ziraat Odası Lideri Hidayet Kökce ise şunları söyledi:
“Domates ve biberlerimizin tamamını, böcek ve arılarla yetiştiriyoruz. Böcek ve arıların olduğu yerde kimyasal kullanmamız mümkün değil. Büsbütün doğal eserlerimizde kalıntı çıkması mümkün değil. Biz biyolojik gayret yapıyoruz. Arı ve öteki yararlı böceklerin tamamını kullanıyoruz. Kimyasal kullanmıyoruz ve bu nedenle dünyanın her yerinde eserlerimiz bir numara kalitede. Neden bu karar alındı bilmiyorum. Biz çiftçiler olarak mağdur olduk.”
Cumhuriyet
