Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası geliştirilen yenilikçi projelerden biri olma özelliğini taşıyan proje, sanatın kolay ve inançlı erişimi bakımından örnek model olarak öne çıkıyor.
Hayat alanlarına sanatı taşıyan projenin sanat danışmanlığını ise kendisi de ressam olan Zeynep Çilek Çimen üstleniyor.
“EVLERE SANATI GETİRDİK”
Projenin sanat danışmanı Çimen, pandemiden ötürü insanların ömür alanlarında daha fazla vakit geçirmeye başladığını lisana getirerek, “Biz de daha inançlı olması bakımından meskenlere sanat getirdik diyebilirim.” sözünü kullandı.
Yer olarak Sapphire rezidansının toplumsallaşma alanını kullandıklarını belirten Çimen, “Öncelikli olarak genç sanatkarlara yer vererek ulusal ve milletlerarası pek çok sanatçıyı ilgilileriyle buluşturuyoruz. Tertipli olarak gerçekleştirdiğimiz stantlar birebir vakitte rezidans dışından ziyaretçilere de açık oluyor” diye konuştu.
Çimen, projenin koleksiyoner Mustafa Tatlıcı’nın kendisini davet etmesiyle başladığını anlatarak, ilginin beklentilerinin çok üstünde olduğunu söyledi.
Bu konseptin başka ömür alanlarına da bir örnek teşkil edebileceğine değinen Çimen, şunları kaydetti:
“İnsanları galerilere, stantlara getirebilmenin güç olduğu bir periyotta insanların toplumsal alanlarında bir halde sanata maruz kalmalarına imkan tanıdık. Hem pandemi sırasında yapıtlarını sergileme çabası veren sanatkarlar için bir fırsat sunuyor hem de sanatseverler bu güç günlerde biraz olsun kendilerini iyi hissediyorlar.”
Projenin yıl birinci edisyonu, Türkiye’nin değerli genç sanatkarlarından Ayşen Savcı, Beyza Boynudelik, Hâkim Kemal Vuruşan, Alp İşmen, Zeynep Çilek Çimen ve Derya Geylani Vuruşan’dan oluşan bir seçki ile düzenlendi.
İkinci edisyon ise Alp İşmen’e ilişkin kağıt işleri ve Recep Çiftçi fotoğrafları ile devam ediyor.
Cumhuriyet
