Beğenilen makula ismi verilen bölgenin bozulmasıyla karakterize bir retina rahatsızlığı olan sarı nokta hastalığının nedenlerini, alınması gereken tedbirleri ve tedavi seçeneklerini anlatan Göz Hekimi Op. Dr. Birtan Öztürk, dünyada 30 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiğini lisana getirdi.
EN DEĞERLİ GÖRME KAYBI SEBEBİ
Sarı nokta hastalığının görme kaybıyla sonuçlanan göz hastalıkları ortasında üçüncü sırada yer aldığını belirten Op. Dr. Öztürk, “Gelişmiş ülkelerdeki en değerli görme kaybı sebebidir. Dünyada bu hastalıktan etkilenen kişi sayısı yaklaşık 30 milyondur. Daha çok 50 yaş üzerini tesirler. Kronik ve ilerleyicidir. Dünyada ve Türkiye’de ortalama ömür beklentisinin daha da uzayacağının öngörüldüğü bir ortamda, bu hastalığın giderek daha önemli bir klinik tablo oluşturacağını iddia etmek sıkıntı değildir” diye konuştu.
Op. Dr. Öztürk, “Sarı nokta hastalığında erken teşhis, tedavi ve tertipli denetim, görmenin korunması ve iyileştirilmesi açısından çok kıymetlidir. Makula, gözün ardında retinanın merkezinde yer alan, gözün detaylı, merkezi ve renkli görmesinden, görme sertliğinin yüzde doksanından sorumlu olan bölgesidir. Makulanın korunması göz hastalıklarında tedavilerde en kıymetli hedeftir” tabirlerini kullandı.
2 TİPİ VAR
Yaş ve kuru olmak üzere sarı nokta hastalığının iki tipi olduğunu aktaran Op. Dr. Öztürk, “İlki kuru tipi, hastalığın sık görülen formudur ve bu durum yavaş, lakin ilerleyen görme bozukluğuyla sonuçlanır, yüzde 85-90 bu tiptir. Yaş tipi ise hastalığın daha önemli bir formudur ve süratli ilerler. Bu hastalık ileri yaşlardaki görme kaybının esas sebebidir ve hastaların yaklaşık yüzde 10-15’inde görülür, Gözün art tarafındaki kan damarlarının olağandışı gelişimiyle meydana gelir. Bu damarlardan makulaya kan ve sıvı sızıntısı merkezi görmede kayıp oluşmasına neden olabilir. Uzak ve yakın görmede cisimler bakarken büyüme, küçülme. Yamulma üzere imgede farklılıklar ortaya çıkarır” dedi.
GÖRÜLME SIKLIĞI VE RİSK FAKTÖRLERİ
Sarı nokta hastalığının sıklığının ilerleyen yaşa paralel olarak artığını vurgulayan Op. Dr. Öztürk, “Sarı nokta hastalığının 65-74 yaşlarında yüzde 15, 75-84 yaşlarında yüzde 25, 85 yaş ve üzerindeki şahıslarda ise yüzde 30 oranında görülür. 75 yaşın üzerindeki her üç şahıstan birinde sarı nokta hastalığı görülmektedir. Ailesinde sarı nokta hastalığı bulunan şahıslarda bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Sigara kullanımı, vitamin eksikliği, beyaz ırkın sarı nokta hastalığına bağlı görme kaybı riski siyah ırka nazaran daha yüksektir” diye konuştu.
BAYANLARDA RİSK DAHA YÜKSEK
Bayanların sarı nokta hastalığı için birebir yaştaki erkeklere kıyasla daha fazla risk taşıdığını söyleyen Op. Dr. Öztürk, “Açık renk göz, şeker hastalığı, kolesterol, yüksek tansiyon, damar sertliği, kalp büyümesi üzere riskler. Klinik çalışmalar erken ve orta evre sarı nokta hastalığının ileri evreye ilerlemesi ile obezite ortasında temas olduğunu ortaya koymaktadır. Sarı nokta hastalığından korunmak için erken yaşlardan itibaren yüzde 100 ultraviyole muhafazalı güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Şayet 50 yaş ve üzerinde iseniz sistemli olarak göz muayenesine gitmeniz ve bilhassa makula yani göz tabanı açısından muayene edilmeniz manalı olacaktır” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
