Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eski Lideri Naci Ağbal devrinde mart ayında yapılan Para Siyasetleri Heyeti (PPK) toplantısında siyaset faizi yüzde 17’den 19’a çıkarılmıştı. Bu artış ile 10 yıllık süreçte siyaset faizi yüzde 204 artırılmış oldu. Öte yandan, Merkez Bankası bilgilerine nazaran 10 yıl evvel bugün dolar 1,58, avro ise 2,27 TL’den süreç görüyordu. Geçen periyotta dolar/TL paritesindeki artış yüzde 444, avroda ise yüzde 357 oldu.
“FAİZ SİYASETİNİ MERKEZ BANKASI KULLANABİLİR DURUMDA DEĞİL”
Son 10 yıllık süreçte ekonominde alınan kararların yarattığı etkiyi kıymetlendiren İktisatçı Doç. Dr. Oğuz Demir, uzun vakittir Türkiye’de kurun yüksek seyretmesinin enflasyonun da yüksek seyretmesine neden olduğunu söyledi. Doç. Dr. Oğuz Demir, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Son 10 yıllık sürece baktığımızda bilhassa Türk lirasının bedel kaybı çok süratli bir formda enflasyona ve vatandaşa yansıyor. Münasebetiyle bu dövizdeki artışın devam etmesi, suratını kesmiş olsa dahi devam etmesi, önümüzdeki periyotta bir kez her şeyden evvel enflasyonda bir baskı yaratacaktır. Bu baskı, faizler konusunda Merkez Bankası’nın elini bağlayacak ve faizler yüksek seyretmeye devam edecek. Bu da orta vadede sakinliğin devam etmesine neden olacak. Bir de pandemi meselemiz var esasen. Tekrar Türkiye iktisadı 2021’in ikinci yarısı için çok da parlak bir periyot geçirecekmiş üzere gözükmüyor. Her şeyden evvel enflasyondan evvel o gevşemeyi sağlamamız lazım. Bunun için de kurları tutuyor olmamız gerekiyor fakat kuru tutabileceğimiz şu noktadaki tek aracımız olan faiz siyasetini ise Merkez Bankası kullanabilir durumda değil” dedi.
“TÜRK LİRASININ BEDEL KAYBINDA YAPISAL PROBLEMLER TESİRLİ OLDU”
İktisatçı Cihan İhtilal Zelyurt ise Türk lirasının bedel kaybında Türkiye’deki yapısal sıkıntıların tesirli olduğunu söyledi. Zelyurt, şunları kaydetti:
Cumhuriyet
