Kılıçdaroğlu basın toplantısında, “2020 yılında bir ülkenin kelamda cumhurbaşkanı, bir gazeteyi direkt maksat gösterip ‘ben o gazeteyi okumuyorum, siz de satın almayıp, okumayın’ diye davet yapıyorsa orada medya üzerindeki vesayeti ve baskıyı düşünün. Sıradan bir kişi bunu söylemiyor, devleti yöneten en zirvedeki koltukta oturan zat söylüyor” dedi.
BİRİNCİ REAKSİYON ALTUN’DAN
CHP Önderinin bu kelamları üzerine Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, “özür dilemesi” davetinde bulunarak, “Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘sözde cumhurbaşkanı’ demek, her şeyden evvel ulusal iradeye yapılmış bir saygısızlıktır” dedi.
Altun’dan sonra AKP’den peş peşe yansılar gelirken, TBMM Lideri Mustafa Şentop da, toplumsal medyadan, “Sözde cumhurbaşkanı tabirinin ziyanı, Anayasaya nazaran ve millet iradesiyle seçilen bir Cumhurbaşkanına değil, kelamın sahibinedir. Anayasal kurumlara, meşruiyete, ulusal iradeye hürmet göstermek, herkesin vazifesidir” paylaşımı yaptı.
CHP’DEN KARŞILIK
AKP’nin suçlamalarına CHP’den cevap gecikmedi:
Faik Öztrak (CHP Sözcüsü): Cumhurbaşkanı, Anayasamızın 103. Unsuruna nazaran “Üzerime aldığım vazifesi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma (…) namusum ve onurum üzerine andiçerim” diye yemin eden ve bu yemine uygun hareket eden kişidir.
Engin Özkoç (CHP Küme Başkanvekili): Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Cumhurbaşkanı bir partinin genel lideri olamaz. Ülkenin bahtı tek kişinin iki dudağına bağlanamaz. Mustafa Kemal’e verilmeyen yetkiler 21. yüzyılda bir şahsa verilince ülke şahsım devletine döndü. Bu yanlıştan dönülmeli.
Tuncay Özkan (İzmir Milletvekili): Anayasal ve demokratik bir kurum olan Muhalefeti terör örgütleri ile bir tutan, cezaevi ile korkutmaya kalkan, küfre boğan, başkanını linç ettirmeye kalkanlar, demokratik kurum ve kuralları hiçe sayanlar empati yapmalılar. Demokrasi tek kanatlı bir kuş değildir.”
Cumhuriyet
