Pandemisi sürecinde, doğal eserlere olan talep arttı. Talep artışı beraberinde eserlerin taklit oranlarını da arttırdı. Zeytinyağının bağışıklık sistemini güçlendirdiği tarafında açıklamalar ile birlikte, yıllardır üreticinin sorunu olan zeytinyağı tağşişini de arttırdığı belirtiliyor. Zeytinyağında en çok kullanılan taklit teknikleri olarak ise ucuz bitkisel yağların karışımlarının olduğu vurgulanıyor. Karışım yağlar olarak kanola, aspir, prina rafine yağı kullanılıyor. Bu formda, tüccara 30 lira olan yağın maliyeti 10 liraya kadar düşürülüyor. Zeytin üreticisi ve Edremit Ticaret Odası Meclis Lideri Mehmet Semerci, şu an için alınabilecek en uygun yağın 175 TL’nin altında olamayacağını açıklarken, üst limitlerin de 250 TL olmasını gerektiği belirtti.
20 YILDA 100 MİLYON ZEYTİN AĞACI SAYIMIZ DA 170 MİLYONA ÇIKTI
Madra ve Kazdağları’nın belli bir rakımında, denize bakan yüzünde dünyanın en iyi zeytin ve zeytinyağları üretildiğini belirten Mehmet Semerci, Türkiye’de zeytinyağı tüketiminin halkın bilinçlenmesiyle kıymetli bir ivme kazandığını söyledi. Semerci, “Yıllık kişi başı tüketimde 0,75 litreden bugün 2 litreleri konuşur duruma geldik. Tabi son 20 yılda 100 milyon zeytin ağacı sayımız da 170 milyona çıktı. Bu insanımızın daha önemsediğini gösteriyor. Son 10 yıl içinde de Türkiye’deki genel üretimimiz 70-80 bin tondan 200-250 bin tona kadar çıktı. Bu yıl da rekolte 172 bin ton olarak açıklandı. Bu Türkiye’deki sıvı yağ tüketiminin küçük bir miktarıdır” dedi.
PANDEMİ İLE FIRSATÇILAR DA ARTTI
Zeytinyağının son derece sağlıklı olduğunu söyleyen Mehmet Semerci, pandemi sürecinde zeytin eserlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin bilim insanları tarafından açıklanmasıyla talebin arttığını kaydetti. Semerci, “Bu usul açıklamalardan sonra zeytinyağına talep arttı. Talep artışı, fiyat artışını da getirdi. Fiyat artışı da bu işin sahtekarlarını çıkardı. Şu anda zeytinyağının tağşiş edilmesi her devirden daha çok yapılıyor. Yani farklı yağlarla karıştırıp, piyasaya sürenler arttı. Burada tüketicilerimizin çok şuurlu olması gerekiyor. Bir defa kesinlikle bilinen markalı eserler alsınlar. Besin üretim müsaadesi olan eserleri tercih etsinler. Yöresel butik firmaların, konvansiyonel firmalara nazaran biraz daha fiyatları yüksek olsa da, daha kaliteli eserler alırlar. Lakin asıl olan, özünde natürel, sızma niteliğinde yağların tercih edilmesi. Daha evvel ucuz olması nedeniyle ay çiçek yağı karıştırılıyordu. Artık o da kıymetlendi. Şu an tağşiş yağlarda kanola, aspir, prina rafine yağı kullanılıyor. Bu biçimde, tüccara 30 lira olan yağın maliyete 10 liraya kadar düşürülüyor” dedi.
ZEYTİNYAĞI İÇİN ALT LİMİT 175 TL, 250 TL’NİN ÜZERİ AFAKİ
Zeytinyağının maliyetlerinin ortada olduğunu belirten Semerci, kelamlarını şu formda sürdürdü: “Tariş dediğimiz Türkiye’nin en büyük zeytinyağı kooperatifi, bu sene zeytinyağı alımı için 28 lira üzere bir fiyat açıkladı. Bu 28 liranın yanında çiftçi, devletten de 1 liralık bir destekleme alıyor. Hasebiyle bir kilogram zeytinyağının 30 lira üzere bu işin ticaretini yapan tüccarlara maliyeti oluyor. Tüccarların 30 TL’ye aldıkları sızma ve erken hasat yağın, filtresiyle dolumu ile birlikte 5 kilogramlık yağın maliyeti 160-165 lirayı buluyor. Vergilerle birlikte bunun şu an için 190-200 TL ortasındaki fiyat, en olağan satılabilecek fiyatıdır. Piyasa da şu an görüyoruz ki, 85 liraya 5 kilogramlık teneke diyor. 125 liraya 5 kilogramlık sızma yağ diyorlar. Yok, kendi yağım, yok bilmem ne yağı. Neredeyse uzaydan gelme denilebilecek formda laflar üretiyorlar. Çok dikkatli olması lazım tüketicimizin. Bu fiyatlara yağ olması mümkün değil. Türkiye’de şu an bu fiyata sızma zeytinyağı satılamaz. Türkiye’de şu an için alınabilecek en makul sayı 175 TL. Daha bilhassa denirse de 5 kilogram için 250 TL’ye kadar çıkabilir. Lakin bu da afaki. Bakın bu işin hem üretimini, hem ticaretini yapıyorum. Hiçbir vakit tüketiciyi zeytinyağından uzaklaştıracak sayılar olmasını istemedik. 750 gramlık şişeye 75 TL üzere fiyatlar gördüm. 5 kilogramlık tenekeye 300 TL gördüm. Bunlar tüketiciyi uzaklaştırır. Çok değerli da kaliteli manasına gelmiyor.”
Cumhuriyet
