TBB’den İstanbul Sözleşmesi’ne ait yapılan açıklamada şu hususlar sıralandı:
“1.Kamuoyunda İstanbul Mukavelesi olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Çabaya Dair Avrupa Kurulu Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını çekmesi hukuka terstir.
2. İsmi geçen Mukavelenin onaylanması, 24.11.2011 gün ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur. Ayrıyeten bu Kontrat temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ait bir kontrattır. Anayasa’nın 90. unsurunun son fıkrasına nazaran normlar hiyerarşisindeki yeri kanunların üzerindedir.
3. Yöntemde paralellik prensibi ve Kontratın üstte açıklanan niteliği gereği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kelam konusu Sözleşme’den çekilmesi için çekilme yetkisi veren yasal bir düzenlemeye gereksinim vardır. Bu sebeple Kararname ile çekilme hukuka uygun değildir.
4. Öte yandan bayana yönelik şiddet ve aile içi şiddet ülkemizin ve tüm dünyanın en değerli sorunlarından biri iken, şiddetle çabanın tüzel temellerini zayıflatacak, şiddet aksiyonlarının faiillerini ruhsal olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilme insan haklarının aktif biçimde korunması açısından da kanaatimizce yerinde olmamıştır.
5. Ayrıyeten İstanbul Kontratı kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin misyon alanlarını belirleyip, ulusal ve milletlerarası işbirliğini teşvik eden bir düzenlemedir. Bugüne kadar bu Mukavele kararları çerçevesinde şiddetle çaba açısından kurumlar ortası işbirliğinde kıymetli aralıklar katedilmiştir. Bayana yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle uğraşta en kapsamlı memleketler arası antlaşma olan bu Mukaveleden çekilme hem bu iş birliğine ziyan verecek hem milletlerarası alanda Türkiye açısından olumlu olmayacaktır.
Kamuoyunun bilgilerine hürmetle sunarız.
Türkiye Barolar Birliği”
Cumhuriyet
