Doç. Dr. Ökten, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, bu durumun “tıp eğitimini niteliksiz hale getirme çalışmasının sonucu” olduğunu söyledi. Tüm üniversitelerde birebir sorunun bulunduğunu, liyakatsiz, partili rektör ve dekan atamaları yapıldığını vurgulayan Ökten, “Eğitim her yerde niteliksizleştiriliyor. Dünyada birinci 500’e giren üniversitemiz, her tarafa yandaş, partili rektör, dekan ve kısım liderleri atanması sonucu yoktur” dedi. Tıp fakültesine ilahiyatçı dekanın vekâleten de olsa atanmasının kabul edilecek bir durum olmadığını söyleyen Ökten, “Tüm dünya bu türlü bir atamaya yalnızca güler. Biz ise TTB olarak bunları acı içinde izliyoruz. Şayet tıp fakültelerinde imam yetiştirmek istiyorlarsa o diğer bir şey” dedi. Ökten, her yerde eğitici takımı, hastanesi, derslikleri olmayan, yalnızca tabelası bulunan tıp fakültelerinin olduğuna dikkat çekerek “Tıp eğitimi uzun, ağır ve önemli bir iştir. Sonuçta oradan yetişecek doktorlar insan sıhhati ile uğraşacak, hastaları iyileştirecek ve ameliyat yapacak. Hatipoğlu’nun, rektörlüğün yanında içinde tıp fakültesinin de olduğu 4 fakülteye dekan olarak vekâlet etmesi liyakate, bilime, eğitime vurulmuş büyük bir darbe, haksızlık ve uygunsuzluktur” sözlerini kullandı.
‘GENEL YAKLAŞIM OLDU’
Mimarlar Odası Ankara Şube Lideri Candan, 130’un üzerinde mimarlık fakültesi olduğuna işaret ederken çok büyük takım eksikliği olduğunu söyledi. Candan, “Mimarlık fakültesinin başında bir ilahiyatçının olması eşyanın tabiatına karşıt. Böylesine yaratıcı, çağdaş, ilerici bir bakış açısıyla bilimsel bir kriter üzerinden şekillenmesi gerekirken bu, iktidarın genel yaklaşımı haline geldi” dedi. Bir ilahiyatçının birden fazla fakülteye vekâlet etme süreçlerinin, üniversitelerde muhafazakârlaşmanın da bir göstergesi olduğunu belirten Candan, “Boğaziçi, ODTÜ’de yaşadık. Üniversitelere, bilimin olduğu yerlere müdahale ediliyor. Altyapı kurumlarını denetim ettikleri üzere üstyapı kurumlarını da denetim etmeye çalışıyorlar” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
