TOKYO 2020 | Modern pentatlonda 5. olan İlke Özyüksel, gelecek için iddialı

Rio 2016’da 35. olan ve Tokyo 2020’de daha büyük bir muvaffakiyet elde eden Unsur Özyüksel, muvaffakiyetini kıymetlendirdi.

Elde ettikleri muvaffakiyetten ötürü çok keyifli olduklarını belirten Prensip, “Bizim açımızdan madalya almış kadar memnun olduk. Güç bir süreçti. Çok çalıştık, çok emek verdik. Bu sonucu almak büyük bir muvaffakiyet.” dedi.

Çok iyi bir gruba sahip olduğunu kaydeden ulusal atlet, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Federasyonumuz ve bakanlığımız şu anda bu branşa ziyadesiyle takviye veriyor. Elimizden geleni yapıyoruz. Çok başarılı olmadığımız 5 farklı branştayız. Beşini yaparak başarılı olmaya çalışıyoruz. Ülkemiz ismine elimizden gelenin en güzelini yaparak başarılı olmaya çalışıyoruz. Ülkemiz ismine çok çalıştık, çok yıprandık. Madalyayı çok istiyorduk ve ona çok yakındık. İnanıyorum ki çok büyük bir meşakkat olmadığı sürece bu sonuç bizim kürsüde yer alacağımızın ispatıdır. Destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Aileme, hocalarıma, takımıma teşekkür ediyorum.”

Duygusal anlar yaşayan Prensip, elde ettiği sonucun kıymeti konusunda, “Ağlayacaktım. Bu sonuç bence şampiyonluk kadar değerli. Tüm branşlar kıymetli lakin çağdaş pentatlon hiç var olmadığımız bir alan. Tarihte hiç olmadığımız bir yer. Birinci defa Rio 2016’da katıldık. Branşın içindeki beş branşta da var olmaya çalışıyoruz ve bütün dünyaya Türkiye’nin de var olduğunu, madalya adayı olduğun gösteriyoruz. Hem dünya şampiyonluğunda hem olimpiyatlarda ses getireceğimize inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Madalya olmasa da beşinciliğin çok kıymetli olduğunu anlatan Prensip, “36 finalist ile yarışıyoruz. Bunların içinde yarışmak çok çok sıkıntı, kota almak çok güç. Avrupa kıtasında kota almaya çalışıyoruz ve sonlu bir sayımız var. Onların içinde kota almaya çalışıyoruz. 36 kişi ortasına girip, buraya gelmek bizim için inanılmazdı. Birinci beşin içinde yer almak inanılmazdı.” diye konuştu.

“BUNDAN SONRA MADALYALAR OLACAK”

Deneyimli atletlerle Tokyo 2020’de rekabet ettiğine dikkati çeken Prensip, “Benim önümdeki beşerler yaşça benden büyük ve deneyimli beşerler. Ortamızda 13 yaş fark var. Bu da 3-4 olimpiyat daha fazla katıldıkları manasına geliyor. Onlar kaçıncı olimpiyatlarında madalya alabildiler. Biz daha ikinci olimpiyatlarımızdayız ve bu kadar kürsüye yaklaşmış bulunuyoruz. Ben çok inanıyorum, grubum de çok inanıyor. Siz de inanın. Bundan sonra Paris, Los Angeles, Avustralya olacak, geliyoruz. Bundan sonra madalyalar olacak.” tabirlerini kullandı.

Elde ettiği derecenin bundan sonrası için işlerini kolaylaştıracağını belirten Prensip, “Rakiplerimizi de korkutuyoruz. Zati yerimizi belirli etmiştik ancak olimpiyat öteki bir topluluk, atmosfer. Burada bile başarılı olup, ‘buradayız’ demek bence dünyayı salladı.” değerlendirmesinde bulundu.

Çağdaş pentatlon tercihi konusunda soruyu yanıtlayan Prensip, şunları söyledi:

“Özel yeteneğim olduğu için koşmayı çok seviyorum. Ancak çağdaş pentatlon çok diğer bir şey, ona bağlanmak çok hoş. Pentatlon yapmayı çok seviyorum. Kendimi güçlü hissettiriyor. Bir şeyleri başarmak, çabalamak, onların sonucunu almak, kürsüde yer almak çok hoş. Umarım daha fazla başarabiliriz. Pentatlondan vazgeçmeyi düşünmüyorum.”

“BİZDEN KORKSUNLAR”

Bundan sonraki olimpiyatlarda neler yapabileceğine dair soruları yanıtlayan Unsur, “Çok rahat en az üç madalyayla gideriz. En az üç altınla kapatırız üzere geliyor. İnancımız da çok arttı. Çağdaş pentatlonun sistemi de değişiyor. 2022’de yeni format geliyor. Yeni format benim için çok avantajlı. Çok güçlü geliyoruz ve hakikaten şu an federasyon tarafından hoş destekleniyorum. Eksiklerimizi kolay kapatacağımıza inanıyoruz. Çok iyi çalışıyoruz. Takım de güçlü biz de güçlüyüz. İnsanların beni geçmesi, kürsüden alması için yeni sportmenler yetiştirmesi gerekecek. Bizden korksunlar. Paris’in kelamını verebilirim.” diye konuştu.

Tokyo 2020’de madalyayı çok hissettiğini anlatan Unsur, “Atışlarda çok heyecanlandım. Bilhassa ikinci atışta çok heyecanlandım. Nem atışımı çok etkiledi, elim çok terledi. Tetiği hissetmedim fakat bunlar deneyim. Önümdekiler bunları ziyadesiyle yaşamış insanlardı. Bu deneyimlerle biz de yolumuzda ilerleyeceğiz.” sözlerini kullandı.

Ailesinin dayanağıyla ilgili soruları yanıtlayan ve duygusal anlar yaşayan Unsur, “Beni ağlatacaksınız. Ailem hayatını bana adadı.” değerlendirmesinde bulundu.

“PARİS’TE ÇOK GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE GELİYOR”

Türk sportmenlerin Tokyo 2020’de hem daha çok madalya aldığını hem de madalyaya çok yaklaşacak uğraşlar verdiğini hatırlatan Prensip, şunları kaydetti:

“Bu kadar beşincilik, altıncılık yaşamamıştık. Cimnastik, okçuluk, atıcılık olağanüstüyüz. Türkiye çok gelişti, çok ilerliyor. Farklı branşlarda ziyadesiyle ilerlemeye başladı. Orada alınan dördüncülükler, beşincilikler şampiyonluklar kadar çok kıymetli. Çok efor harcamaya başladık. Paris’te çok güçlü bir Türkiye geliyor. Bütün dünya hazır olsun.”

Tokyo 2020’ye zihinsel ve fizikî olarak çok iyi hazırlandığını vurgulayan Unsur, “Şampiyon üzere geldim, çok şükür şampiyon üzere ayrılıyorum.” diye konuştu.

“EN BÜYÜK EKSİKLİĞİM ESKRİMDİ”

Farklı ülkelerdeki başka atletlerin da kendisinden çekindiğini anlatan Unsur, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Her vakit korkulan rakiptim, her vakit tehlikeliydim. Şu an daha çok korkuyorlar. İngiliz kızı kürsüden indirmek ne kadar zorsa, tıpkı şey benim için de geçerli olacak. Yalnızca çok küçük adım kaldı. Başarmak üzereyiz. Pandemi birazcık mani oldu. En büyük eksikliğim eskrimdi. Partnere gereksinimim vardı. Pandemiden ötürü maalesef eşli çalışmalar yapamadık, o eksikliği kapatamadım. Dezavantajımız bu oldu lakin 2024 çok farklı olacak.”

Mete Gazoz’un başarısına değinen Prensip, “O altın madalya alırken çok ağladım. Kendim alsam bu kadar ağlar mıydım bilmiyorum, çok duygulanmıştım. Olimpiyat köyündeki herkes ‘ne oldu, bir şey mi oldu’ diye bana bakmıştı. Farklı branşları yaptığım için birçok bireyle tanışıyorum, farklı branşla da yakın arkadaşlığım var. O yüzden kendim madalya almış kadar sevindim. O madalyaya dokunuyorum. Yasemin Adar da madalya aldı. Yan odamda kalıyor, birlikteyiz. Farklı hislerdi. Tek başına madalya almanın değil, ekibin gücünü de hissetmiş oldum. Arkadaşlarımın da madalya alması, ülkenin kalkınmasının ne kadar pahalı olduğunu öğrenmiş olduk. Yalnızca kendimizi düşünemeyiz. Bütün branşları düşünüp, bütün branşlarla muvaffakiyete koşmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Muvaffakiyet için çok çalıştığını vurgulayan Unsur, “Modern pentatlonda ulusal ekibe gittiğimde arkadaşlarım ‘nasıl yapacaksın, sen kimsin, Türk’sün sonuçta’ tabirleri kullandı. Kendi kendini ezen bir gruptuk. Onlar da haklıydı. Hayatlarında hiç finale kalamamış bir yerden geliyorduk. O vakit çok şaşırmıştım. ‘Onlar da insan, biz de insanız. Niçin geçemeyelim?’ demiştim. Sanırım bunu birinci söyleyen ben olduğum için, birinci gören ben olduğum için başarılıyım. Elimizden geleni yapıyoruz. Dünyaya da ziyadesiyle rakip oluyoruz. Sesimizi de duyuracağız. İnanıyorum ki bu yalnızca benimle kalmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayan ulusal atletlerin başarısıyla ilgili soruyu yanıtlayan Unsur, “Kadınlarımızın muvaffakiyetleri açıkçası beni daha çok keyifli ediyor. Onların daha çok muhtaçlığı var. Birçok altın kızlarımız gelecek. Çok da hoş örnek oluyoruz. Türkiye’yi destekliyoruz. Artık spora girmemiz lazım, Türkiye’yi göstermemiz lazım. Yapacağımıza inanıyoruz.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Cumhuriyet