Tunceli’de, tarikatlara bağlı dinci dernekler çalışmalarına hız verdi
Dersim Araştırmaları Merkezi’nin (DAM) Tunceli’de yaptığı saha çalışmasına nazaran, tarikatların kentte örgütlenmeyi önemli boyutlara taşıdığı belirtildi. Araştırmada dernek ve vakıf ismi altında kurumlaşan tarikatların, FETÖ terör örgütü önderi Fethullah Gülen’in başvurduğu özel okul, dershane ve yardımlar üzere faaliyetlerle örgütlenmeye çalıştığı kaydedildi.
Kentte, Munzur Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği (Süleymancılar), Ehlibeyt Sevenler Eğitim Kültür ve Toplumsal Yardımlaşma Derneği (Menzil tarikatı), Ensar Vakfı Tunceli Şubesi, Birlik Vakfı Tunceli Şubesi, İlim Yayma Cemiyeti Tunceli Şubesi, TÜGVA Tunceli Temsilciliği ve Ulusal Beka Hareketi Derneği üzere (sosyal medya üzerinden) çok sayıda dini cemaatin farklı isim altında faaliyet sürdürdüğü aktarıldı.
DAM tarafından yapılan açıklamada “Bırakalım Alevi inancına hürmet duymalarını, yıllardır nasıl ıslah ederiz mantığı üzerinden türlü çalışmalar yürüttükleri herkesçe bilinmektedir. En ağır yuvalandıkları kurum ise Munzur Üniversitesi’dir.
Araştırmamız sonucunda gördük ki tarikatların çalışmaları esasen üniversite bünyesinde misyonlu akademisyenler eliyle yürütülmektedir. Devlet bürokrasisi işin içinde ve bir nevi onların eliyle örgütleniyorlar. Yani bil fiil devlet düzeneği yol vermekte ve bu asimilasyon çalışması aleni olarak desteklenmektedir” denildi.
Tarikatların birincil amaçlarının gençlik ve kamuda çalışan memurlar olduğunun belirtildiği açıklamada, bir müddettir taciz, tecavüz olaylarına ismi karışan kimi güvenlik vazifelilerinin bu zihniyetten bağımsız ele alınmaması gerektiği kaydedildi.
YENİ TEHLİKE
Tunceli’de FETÖ’nün örgütlenemediğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Dertleri Dersim Kızılbaş inancını bütünüyle tasfiye etmektir. Onun için cemevleri kontrol altına alınıyor ve cemevlerinde hocalar görevlendiriliyor. Tez elden kurumlarımız halkı uyarmalı ve tarikatlara karşı bilgilendirme çalışmaları yapmalıdırlar. Dersim Alevi Kızılbaş inancının yeni bir tarife muhtaçlığı yoktur. Dahası iktidar ve tarikatlar eliyle tanım edilecek bir Alevilik de bizim Aleviliğimiz değildir ve olmamalıdır” denildi.
Cumhuriyet