MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki küme toplantısında konuştu. Bahçeli konuşmasında, bir kere daha Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) maksat aldı. Konuşmasında, “AYM o denli bir hale gelmiştir ki nerede bir hain, nerede Türkiye’nin kuyusunu kazmak için aktif halde bulunan çapulcu varsa onlarla yan yanadır.” diyen Bahçeli, AYM’nin kapatılması gerektiğini tabir etti.
Öte yandan Bahçeli, mart ayında HDP iddianamesini iade etmesi üzerine AYM’yi gaye almış ve “Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır?” sözlerini kullanmıştı. Bahçeli akabinde, AYM’nin kapatılmasını teklif etmişti.
Bahçeli’nin aylar sonra yine AYM’yi amaç alıp kapatılmasını gündeme getirmesi ise dikkat çekti.
“BÖYLE BİR ŞEY MÜMKÜN DEĞİL!”
Mevzuyla ilgili Cumhuriyet’ten Canser Seven’e konuşan hukukçu Turgut Kazan, Bahçeli’nin AYM’nin kapatılması talebinin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını lisana getirdi. Kazan, “Böyle bir şey mümkün görünmüyor. Zira o denli bir çoğunlukları olamaz. Şu anda zati yok. Lakin kapatmak üzere bir şeye soyunulursa AKP içinde de bütün milletvekillerinin alkış tutacağını hiç sanmıyorum.” diye konuştu
Kazan, Bahçeli’nin tutuklu iş insanı Osman Kavala için “Önerimiz şudur, evvel cezasını Türkiye’de çekmesi sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi ulusal bir zarurettir.” kelamlarına de reaksiyon gösterdi. Kazan, “Vatandaşlıktan çıkarmak için hakikaten düşmanla iş birliği yapmak üzere nedenler olacak ve bunlarda kanunda yazacak. Kenan Cihan çokça yapmıştır bunu.” sözlerini kullandı.
Kazan şunları söyledi:
“Böyle bir isteğin Türkiye’de yerine getirilebilmesi mümkün değil. Aslında bu türlü bir çoğunlukları da yok. Cumhur İttifakı’nın Anayasayı değiştirebilecek bir çoğunlukları yok. Muhazafar bölümden yahut kendi partisi içinden bu türlü bir istek olduğuna dair bir hesap yapıyordur ve onları tahkim edebilmek için bu türlü şeyler söylenmiş olabilir. Bu türlü bir şey ne mümkün ne de doğrudur. Bu söylemlerler hukukla uyuşmaz. Hatta Bahçeliye hatırlatmalıyız ki bu telaffuz demokrasi ile uyuşmaz. Zira Bahçeli’nin partisinin kaynağı olan Millet Partisi (MP), Ankara’da bir sulh hukuk mahkemesinin kararı ile kapatıldı. O zamanki lider, hakaretten tutuklandı ve cezaevine atıldı. O yüzdendir ki Millet Partisi, bir parti kapatmanın lakin Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile olması gerektiğini lisana getiren birinci partidir. Ve Millet Partisi’nin yaşadığı bu serüvende, karar Yargıtay mahkemesine gitti ve kapatma kararı bozuldu. Bunlar yaşanırken de partinin lideri, hakaretten Ankara Cezaevi’ndeydi ve seçimde de cezaevinde seçildi. Bu türlü geçmişi olan bir parti, akıl alır telaffuzlarda bulunmuyor.
‘OSMAN KAVALA’ REAKSİYONU
Dünyada kimi kısımlarda bu türlü baskıcı rejimlerden yana siyasetçiler çıkıyor. Bahçeli de bu görüşü temsil ediyor. Sebebi katiyen bu. ‘Vatandaşlıktan çıkaralım’ üzere telaffuzları de oldu. Vatandaşlık en temel insan haklarından biri. Hiç kimse bu türlü bir şey düşünemez ve yapamaz. Vatandaşlıktan çıkarmak için nitekim düşmanla iş birliği yapmak üzere nedenler olacak ve bunlarda kanunda yazacak. Kenan Cihan çokça yapmıştır bunu. Demek ki artık de MHP, bu türlü bir arayış içinde. Bu türlü şeylerin düşünülmesi bile mümkün olmasın.
Bu türlü bir şey mümkün görünmüyor. Zira o denli bir çoğunlukları olamaz. Şu an da aslında yok. Ancak kapatmak üzere bir şeye soyunulursa, AKP içinde de bütün milletvekillerinin alkış tutacağını hiç sanmıyorum. Hiçbir biçimde bu türlü bir şey mümkün değil. Şu an da Anayasa değişikliği de konuşuluyor. Birebir biçimde bu telaffuzların yaşadığımız adaletsizlikleri, yolsuzlukları ve haksızlıkları ört pas etmek için ve halkı gerçek gündemden uzaklaştırmak için lisana getirildiğini düşünüyorum. Öteki şeyler tartışılmasın, yalnız bizim söylediklerimiz dinlensin isteniyor olabilir. Bu türlü bir arayış olabilir. Zati Erdoğan bu arayışın şampiyonluğunu yapıyor.”
Cumhuriyet
