Türkiye Taşkömürü Kurumu, eksik personel nedeniyle 1.2 milyar TL zarar etti
Genel müdür Kazım Eroğlu’nun ezikliğini yaşadığını söylediği zararın münasebeti, “Yeterli sayıda yeni alım yapılmadığı için eksik emekçi ile çalışmak ve gereğince üretim yapamamak” oldu. TTK’nin, 2 bin 298 TL’ye mal ettiği kömürü, 436 TL’ye sattığı da açıklandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) KİT Komisyonu’nda 2017 ve 2018 yılları bilanço ve sonuç hesapları ele alındı. TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, kurumdaki işçi dağılımına ait “Günlük prestijiyle şu anda yeraltı 6 bin 332, yer üstü 1387, toplam memur 1272; kurum olarak 8 bin 991. Norm takım olarak eski kabulde 5 bin 68 kişilik bir pano ayak üretim personeli sayısı ise şu anda fiili olarak 3 bin 170” bilgisini verdi.
Soma ve Ermenek’teki faciaların akabinde 303 olan çalışma işgününün yasal düzenlemelerle 250 güne indirildiğini belirten Eroğlu, sonrasında “keskin bir kırılma baş gösterdiğini” ekledi. Salgın nedeniyle 2020 Nisan ve mayıs aylarında çalışamadıklarını da belirten Eroğlu, şu anda yalnızca güç ve demir-çelik dalına satış yapabildiklerini lisana getirdi. Eroğlu, “Enerji dalındaki mevcut satışımız genelde yüzde 60 oranında devam ediyor; demir çelik bölümündeki satışımız da yüzde 38-40. Yoksul fukaraya, toplumsal hizmetlere verdiğimiz kömür son devirlerde 30-32 bin ton bandında devam etmektedir” dedi.
MALİYET ÇOK ARTTI
“2015’ten itibaren 250 işgününe düşmemizden ötürü maliyetlerimizde olağandışı bir artış var. Ticari maliyetimiz 2020 yılında 2.298 TL, satış fiyatımız 436 TL. Maliyette girdilere baktığımızda yüzde 60 toplam işçi masrafı. Gelirler 2020 yılında 461 bin 590, masraflarımız 1 milyar 759 milyon 982 bin TL. Ziyanımız 2020 yılında 1 milyar 298 milyon 320 bin TL. Dolar bazına eskale ettiğimiz vakit 216 milyon 387 bin.”
Şu anda kâfi seviyede üretim olmadığını kabul eden Eroğlu, şunları söyledi:
“Kurumsal olarak 1980’li yıllara kadar yurtdışından ithal kömür almadan Kardemir ve Erdemir muhtaçlığını karşılayan bir üretimimiz vardı. Bütün samimiyetimle, arkadaşlarım yalnızca bunu bile karşılayamamanın ezikliğini iliklerimize kadar hissediyoruz. Bir an evvel en azından o yıllardaki vardığımız düzeye ulaşmak ana maksadımız. Kişi başına azamî 800-900 kilogramları biz
yeraltında bir yahut iki sene bulabildik, genelde 600-700 kilogram düzeylerinde devam etti. Yarı mekanizeyi oturtabilirsek şu anda bizim önümüzde hiçbir mani yok.”
Cumhuriyet
