VAR çare olmadı, futbolda kaos arttı, kulüpler isyanda, MHK ve hakemler hedefte
Bu dönem Muhteşem Lig’de hem alandaki hakemlerin hem de VAR hakemlerinin performansı tüm kulüpleri isyan ettirdi. Her hafta tüm maçların akabinde futbolcular, teknik adamlar, yöneticiler, liderler; hakem ve VAR kararları için sert konuşuyor. Yansıların odak noktasını, misal konumlara, kendi maçlarında ve rakiplerinin müsabakalarında verilen farklı kararlarla doğan standartsızlık oluşturuyor.
OFSAYT ÇİZGİSİ KAOSU
VAR’ın tartışmalı kararlarının başında, ofsayt çizgisi geliyor. Bu dönem; Sivas-Göztepe, G.Antep-F.Bahçe, G.Antep-G.Saray, Beşiktaş-Göztepe, F.Bahçe-G.Saray ve F.Bahçe-G.Birliği maçlarındaki gollerde VAR Odası’nda çizilen çizgiler büyük kaos yarattı. Kulüplerin isyanına karşın ne MHK’den ne de TFF’den, çizginin nasıl çekildiğine dair hiçbir açıklama gelmedi.
DURUMLAR BİREBİR, KARARLAR FARKLI
Maçlardaki tabanla girişlere, ayağa basmalara, ceza alanında topa elle temaslara, rakiplerin yüzüne gelen dirsek darbelerine verilen sarı-kırmızı kartların yanı sıra penaltılarda maçtan maça çok sayıda farklı karar çıkıyor.
NEREDE DEVREYE GİRİYOR?
MHK’nin bilhassa VAR eğitimlerindeki yetersizliği dikkat çekiyor. Dönem başındaki seminerlerde hakemlere, ceza alanındaki hava topu gayretlerinde yüze, başa dirsek-kol müdahalelerinde VAR’ın devreye girmesi söylendi. Ç.Rize-G.Saray, Başakşehir-Denizli maçlarında, bu uygulanıp penaltı verildi. Lakin ilerleyen haftalardaki, eğitimlerde, VAR’ın, bu durumlara karışmaması istendi. (Trabzon-F.Bahçe maçı Bakasetas-Valencia pozisyonu).
‘PROTOKOL’E SADIK DEĞİLLER!
Ayağa basma, şiddetli hareket, elle müdahale ve penaltı durumlarında hakemlerin eğitimden kaynaklı oluşan baş karışıklığı nedeniyle VAR hakemlerinde neye devreye girip girmeme konusunda “cezaya girerim, maç alamam” tasası oluştu. VAR hakemleri, protokol gereği müdahale etmesi gereken konumda devreye girmiyor, karışmaması gereken konumlarda hakeme izleme tavsiyesi yapıyor.
EĞİTİMLER SIKINTILI HAKEMİN AKLI KARIŞIK
Seminerlerde, hakemlerin maçlarda verdiği kararlar üzerinden gösterilen örnek durumların eza yarattığı öğrenildi. Birtakım hakemlerin tartışılan kararları “doğru” diye değerlendirilirken, öteki bir ismin misal konuma çaldığı düdüğün “yanlış” olarak yorumlanabildiği kaydedildi. Bu da eğitimde “isme nazaran yorum” tartışmasını başlatıyor.
ÖDÜL-CEZA KRİZİ
MHK’nin hakemlerin performansı üzerinden uyguladığı ödül-ceza tekniği kriz yaratıyor. MHK Lideri Serdar Tatlı ile idaresi, kimi maçlarda kamuoyunda çok tartışılan kararlara imza atan hakem ve VAR hakemlerini, sonraki hafta görevlendirip, “Kararın yanlışsız arkandayız” bildirisi verdi. Birebir MHK, kimi hakemleri, tartışmalı kararları nedeniyle birçok maç dinlendiriyor (Bahattin Şimşek, Tugay Kaan Numanoğlu). Birkaç hakemin, atama yapılmasına karşın VAR ve alandaki performansından ötürü vazifeden geri çekilmesi (Atilla Karaoğlan, Koray Gençerler), maça gittiği kentte otel odasında “karşılaşmadan alındığı”nın söylenmesi (Erkan Özdamar) hakemleri daha da huzursuz yaptı.
MHK-UILENBERG SINIFTA KALDI
Dönem başında misyona gelen Serdar Tatlı başkanlığındaki Merkez Hakem Şurası; VAR, atamalar, eğitimler, ödül-ceza sistemi konusunda sınıfta kaldı. Son 4 dönemde MHK Liderlerinin daima değişmesine rağmen hakem performanslarının berbata gitmesi, futboldaki krizi derinleştiriyor. Reaksiyonların odağında MHK Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg de var. Hakemlerin performansını iyi bulan Uilenberg’le daha ne kadar devam edileceği merak konusu.
Cumhuriyet
