Merkezi idareden kâfi dayanağı alamadığı için birçok projesini borçlanma usulüyle hayata geçiren belediyeleri uyaran AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun da müsaadeye doğal olduğunu lisana getirdi.
Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine nazaran; Erdoğan, halkın acil sıkıntılarına tahlil üretmek için borçlanma yoluna giden belediyelere yönelik, “Hazine ve Maliye Bakanlığı, rastgele bir tahvil müsaadesi vermedikten sonra hiçbir belediye borçlanmaya gidemez. Bu sonunda bana gelir, benim de onaylamam gerekir. Ben onamadan bu dış borçlanmayı yapamaz” sözlerini kullandı.
VATANDAŞTAN İNTİKAM ALIYOR
CHP Mahallî İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı’nın belediyelere ait ‘çalışmıyorlar’ tezlerini da hatırlatarak, “Erdoğan, mahallî seçimlerde kazanamadığı belediyelerin hizmetlerini itibarsızlaştırmak için palavra ve iftiralara dayanan siyasetine devam ediyor. Bu siyaset anlayışı, aslında oyunu alamadığı vatandaştan intikam almak istediklerini gösteriyor” dedi.
“Erdoğan, iftiralarla yetinmiyor bir de belediyelerimizi dış borçlanma konusunda tehdit etmeye kalkıyor” diyen Torun, belediyelerin borçlanmadan hizmet götürmesinin mevcut bütçelerle mümkün olmadığını kaydetti.
Torun, “Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi, işi gücü bırakıp, bir kamu kurumu olan belediyelerin hizmetlerini engellemenin kaygısına düşer mi? Erdoğan düşüyor. AKP iktidarları, lokal idarelere çok büyük ziyanlar vermiştir. Türkiye’de 3 bin 225 olan belediye sayısı bin 389’a düşürülmüştür. Bin 836 belediyenin kapısına kilit vurulmuştur. Belediyelerin öz gelirleri, yüzde 60’lardan yüzde 40’lara indirilmiştir. Seçim beyannamelerinde belediyelerin yetki ve gelirlerini artıracaklarını vaat eden iktidar, mahallî idareleri merkezin ‘transfer bütçesine’ yani vesayetine mahkûm etmiştir” sözlerini kullandı.
***
‘BUĞDAY SATARKEN İHRAÇ EDER OLDUK’
Bolu’da kanaat başkanlarıyla bir ortaya gelen CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ait açıklamalarda bulundu. “Türkiye bir periyot dışarıya buğday satarken neden artık ithal ediyor?” diyen Erdoğan, “Bir periyot Orta Doğu’yu besleyen Türkiye, neden artık canlı hayvan ve et ithal ediyor? Neden biz Londra’daki bir avuç tefeciye dünyanın faizini ödüyoruz. 1940’lı yıllarda dünyada uçak üreten beş ülke varken ve bunlardan birisi Türkiye iken 2000’li yıllara nasıl geldik? Kendi gemimizi yapıyorduk, neden vazgeçtik?
Neden eğitim sistemimiz iflas etti? Bütün Ortadoğu ve Balkanlarla dosttuk, neden düşman hale geldik? En büyük zenginliğimiz insan kaynağı. Neden gençler umutlarını yurtdışında arıyor?” diye sordu. Esnafı da ziyaret edip problemlerini dinleyen Kılıçdaroğlu, “Bir esnaf astronot sözüne Türkçe isim verilmesi tartışmasını kastederek, “Uzaya kimi gönderiyorlar, uzaya ne ismi arıyorlar. ‘Yoksulluk’ koysunlar uzay ismini. 8 aydır açız” dedi.
Cumhuriyet
