SEYYAL TANER ‘ALLADI PULLADI’ (GÜNEŞ PLAK)
Memleket doksanlı yıllara girdiğinde yalnızca toplumun dokusu değişmemiş, müziğimizde de pop tekrar patlamıştı. Seyyal Taner’in 1991 yılının ekim ayında yayımladığı dördüncü solo albümü “Alladı Pulladı”, arabeski yerinden eden bu pop fırtınasıyla karaya vuranları toplayan lodosçu jenerasyonu zayıf yerlerinden yakalamayı başarmıştı. Epey şimdiki bir jargon kullanılan albüm milyon barajını geçmiş, doksanlı yılların en tanınan işlerinden biri olmuş, tekrar dirilen pop müziğine katkı koymuştu.
Günel Plak kurucusu Mustafa Güneş tarafından prodükte edilen, müziklerin düzenlemeleri Eda-Metin Özülkü ikilisi tarafından yapılan albüm, Levent Altındağ, Cezmi Başeğmez, Candan Erçetin üzere isimleri ağırlamıştı.
Doksanlı yıllar pop müziğine meraklı dinleyicinin raflarındaki en favori modüllerinden olan efsane albüm, artık 30. yıla özel olarak plak formatında yayımlandı. Her şey yerli yerinde olmakla birlikte plak baskısında ufak bir değişiklik yapılmış; “Hata” isimli modül A2’ye yerleştirilmiş.
Albüm çıktığında kulağından walkmen’i eksik etmeyen (artık orta yaşı geride bırakmış) genç kızlar, delikanlılar, artık plaktan dinleyecekleri bu müziklerin 30 yıl evvel lisanlarına boş yere dolanmadığını bir sefer daha anlayacak.
HAKAN ÖZER ‘O N C A G Ü N L E R’ (PEOPLE MAKE MUSİC)
Hoş sanatlar fotoğraf kısmından arkadaşım Hakan Özer. Baş dengiydik, iyi anlaşırdık. Çok yetenekliydi Hakan, kantinde, rıhtımda, gitar çalar müzik söyler; elini attığı her işin altında alnını akıyla çıkardı lakin kendini layığı ile takdim edemezdi, kaba tabirle pazarlayamazdı. Benden daha istikrarlıydı; akademisyenlikte sebat etti, fotoğraf yapmayı sürdürdü fakat müzik defterinde biriken birbirinden hoş besteleri düzenleyip çalarak bir albümde toplaması on yıllar aldı. Sağda solda pek çalmadı, harcı âlem yapmadı. Bu da piyasadaki yeteneksizlerin talihiydi.
Birinci albümü “O N C A G Ü N L E R”; evet büyük harflerle yazılıyor ve ortaları açık. Çünkü Hakan’ın müziklerinin çok şeyle ortası açık. Almış başını giden vakitle, vefasız eşle-dostla, bir yudum memnunluğu çok gören adaletsiz dünyayla…
15 müzikten oluşan bu gecikmiş akustik albümün takımı minimal, gitar ve vokalde kendisi, basta ve çalgı programlamada Burak Güngörmüş, vokalde Nilipek ile Demet Çizenel. Bir modül da elektrik gitarıyla Tuğhan Garip.
Müziği singer-songwriter, indie-folk olarak tanım edebiliriz, lakin içtenlikle tınlayan ses örgüsünü, müzik stilini, sıradan üzere görünen öykülerini, ortalardaki nahif ayrıntıları o kadar kolay tanım edemeyiz.
Cumhuriyet
