Günlük hayatta tahminen de en sık rastlanan sıkıntılardan biri yoğunluk. Neredeyse herkesin ortak kederi olan yorgunluk, günlük ömrü ve işleri olumsuz etkiliyor. Herkes kendini gün içinde bazen hafif bazen ağır derecede yorgun hissediyor.Bilhassa içinde bulunduğumuz pandemi devrinde konutta çalışan bireylerde ziyadesiyle yorgunluk gözlemlenebiliyor. Ancak bu yorgunluk kronikleşiyorsa dikkat.
KRONİK YORGUNLUK SENDROMU NEDİR?
Ruhsal, fizikî ve kronik olarak üç başka kümede toplanan yorgunluk güç ve motivasyon eksikliği olarak tanımlanabilir. Tükenmişlik, bitkinlik, halsizlik olarak tariflenir. İnsanın kendini daima olarak yorgun hissetmesi kronik yorgunluk sendromudur. Tükenmişlik sendromu olarak da isimlendirilir. Kişinin yeteri kadar dinlenmeden kapasitesinin üzerinde iş yüklenmesi sonucu oluşur. Makus beslenme, yetersiz uyku, hareketsizlik, gerilim yorgunluk sendromuna taban hazırlar. Her yaş kümesinde, her iki cinste de görülebilir. Lakin çalışan annelerde daha sık görülür.
PANDEMİ GERİLİMİ KRONİK YORGUNLUĞU ARTIRDI
Pandemi sürecinde artan gerilim, telaş ve kaygı durumu kronik yorgunlukla ilgili şikayetleri artırdı. Bilhassa meskende çalışan, işini kaybedenlerin yaşadığı gerilim nedeniyle yorgunluk daha çok görülmeye başladı.
MAKUS BESLENME VE HAREKETSİZLİK EN KIYMETLİ NEDEN
Birçok nedeni var lakin berbat beslenme ve hareketsizlik en değerli nedenleri oluşturuyor. Hareketsizliğe tahlil olarak meskende yapılabilecek odalar ortası yürüyüş yahut kolay hareketler tempomuzu müdafaayı ve hareketlenmeyi sağlar. Meskende durulan müddet içinde de yağlı yiyecekler ve hamur işi üzere bir beslenme formundan uzak durmak en azından az hareket edilen periyotlarda beden istikrarını muhafazayı sağlar.
KRONİK YORGUNLUK SENDROMU NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Kronik yorgunluk sendromu halsizliğe yol açan hastalıkların araştırılması ve ekarte edilmesi ile konur. Bu nedenle halsizliğe yol açan nedenleri iyi bilmek gerekir.
Halsizliğe yol açan nedenler
– Kansızlık (Özellikle adet kanaması fazla kadınlarda)
– Kalp hastalığı
– Böbrek yetmezliği
– Vitamin eksikliği
– Tiroid bezinin az çalışması
– Saklı idrar yolu enfeksiyonu
– Şeker hastalığı, insülin direnci
– Hipoglisemi: Şekerin düşmesi
– Fazla alkol
– Besin alerjisi, örneğin gluten
– Fibromiyalji
– Gerilim
– Böbrek üstü bezi hastalıkları
– Kilo vermek, ödem azaltmak emeli ile idrar söktürücü vb ilaç kullanmak
– Rastgele bir nedenle kullanılan ilaç (Yıllardır kullanılıyor olsa bile)
– Görme sorunu: Bilhassa gözlük numaranız değişmişse
– Kronik infeksiyon: (Örneğin verem)
– Kronik bronşit
– Kas hastalıkları
– Demir eksikliği: Kansızlık yapmasa bile halsizlik yapabilir
– İlerlemiş kanser
– Uyku apnesi
– Depresyon
– Mineral eksiklikleri: Bilhassa sistemsiz beslenenlerde
YORGUNLUKLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN 20 PÜF NOKTA
– Sağlıklı hayat şekline dikkat edilmeli. Mucize tedavilerden, dopinglerden uzak durulmalı.
– Uykuya değer verilmeli.
– Hamur işi ve tatlıdan uzak durulmalı.
– Çay kahve, kola üzere kafein ve şeker içeren içecekler fazla tüketilmemeli.
– Susuz kalınmamalı.
– Çalışma saatlerinde düzensizlikten kaçınılmalı.
– Gece geç saatlerde yemek yenmemeli.
– Güç içeceklerinden uzak durulmalı.
– Çalışan anneler eşlerinden yardım istemeli, takviye görmeli.
– Kasların zayıflamaması için hareketsizlikten uzak durulmalı.
– Daima cep telefonu ile meşgul olunmamalı.
– Televizyon, bilgisayar üzere daima ekran başında kalınarak oturulmamalı.
– Uzun periyodik denetimsiz açlık diyetleri yapılmamalı.
– Kısa müddette çok kilo verilmemeli.
– Bitkisel eserler bilinçsiz kullanılmamalı.
– Atıştırmalık diyet eserleri sonlu yenmeli.
– Kâfi, nizamlı beslenilmeli. Şekerli içecek, tatlı üzere glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak durulmalı. Zerzevat, meyveden varlıklı beslenmek faydalı olabilir. Genel olarak zerzevat meyveler, fındık ceviz üzere kuruyemişlerin faydası olabilir lakin ölçü kaçmamalı.
– Fala kilo varsa kesinlikle verilmeli.
– Mümkün olduğunca hareket edilmeli, açık havada bol yürüyüş yapılmalı.
– Gerilimden uzak durulmalı.
Cumhuriyet
