Son periyotta iktidar cenahından iktisat ve yargıdaki ıslahat telaffuzları havada uçuşurken bu kere de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dış siyasette ıslahat açılımı geldi.
Erdoğan açıklamasında,”Kendimizi diğer yerlerde değil Avrupa’da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz” dedi.
Avrupa’ya yönelik sert tenkitleri ile iplerin gerilmesine neden olan Cumhurbaşkanı Erdoğan son açıklamasıyla direksiyonu tıpkı AKP’nin birinci yıllarında olduğu üzere Avrupa’ya tekrar kırmış görünüyor.
YAPTIRIM SİNYALİNDEN SONRA GELDİ
Erdoğan’ın açıklamalarının, AB ülkerinden peş peşe gelen Türkiye’ye dönük yaptırım sinyallerinden sonra gelmesi de dikkat çekti.
Fransa ve Yunanistan Türkiye’ye yönelik yaptırımlar talep etmişti. Yaptırımlar konusu geçen ay düzenlenen AB önderler tepesinde de gündeme gelmiş, Aralık ayında yapılacak olağan tepede görüşülmek üzere ertelenmişti.
Son olarak Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Türkiye ile ilgili açıklamalarda bulundu. Maas, “Eğer Türkiye Akdeniz’in doğusunda provokasyon yapmayı sürdürürse, Aralık ayında yapılacak AB Tepesi’nde yine yaptırımları konuşabiliriz” dedi.
Erdoğan’ın yakın tarihteki açıklamalarından kimileri şöyleydi:
24 EKİM: “AVRUPA FAŞİZMİ YENİ BİR SAFHAYA GEÇTİ”
“Şimdi kendi vatandaşı olan Müslümanların haklarına yönelik bu tıp taarruzlarla Avrupa faşizmi yeni bir safhaya geçmiştir. Bu tehlikeli gidiş Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında insanlık tarihinin en büyük katliamlarını gerçekleştiren Avrupa’nın aklının hala başına gelmediğinin işaretidir”
26 EKİM: FRANSA’YA BOYKOT DAVETİ
Mevlid-i Nebi Haftası açılış programında konuşan Erdoğan, Fransa başta olmak üzere Avrupa’yı “İslam düşmanlığı” ile suçladıktan sonra şunları demişti:
“Nasıl Fransa’da Türk markalı mal satın almayın deniyorsa ben de artık milletime sesleniyorum. Sakın Fransız markalarını satın almayın”
“İslam ve Müslüman düşmanlığının adeta veba üzere toplumlara sirayet ettiğini görüyorum. Batı’da yükselen İslam karışıklığı bugün artık kitabımıza, peygamberimize topyekun bir akına dönüşmüştür.”
“Merkel’e sesleniyorum, hani sizde din özgürlüğü vardı. Pekala bir sabah namazında nasıl oluyor da 100’e aşkın polis mescide saldırıyor? Bunların tam aykırısını siz bugüne kadar Türkiye’den duydunuz mu? Hayır. Zira bizde gerçek din özgürlüğü var. Lakin bunlarda bu yok.”
9 KASIM: “AB STRATEJİK KÖRLÜKTEN UZAKLAŞMALI”
“Avrupa Birliği’nin, Türkiye’yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an evvel kurtulmasını ümit ediyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü için ayrıyeten uğraşlarımızı sürdürüyoruz. Irak’taki operasyonlarda bölücü terör örgütünün belini kırdık. Libya’da sağladığımız dayanak ülkenin iç savaşa sürüklenmesine mahzur oldu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs provokasyonlarına karşın Doğu Akdeniz’de ebediyen serinkanlı davrandık. Müzakere masasından asla kaçmıyoruz. Tehdit, şantaj lisanının hiçbir yarar sağlamayacağı anlaşılmalıdır. Konferans teklifimiz sorunu diyalogla çözme isteğimizin tezahürüdür.”
16 MART 2019: DURDURSANIZ NE MÜELLİF DURDURMASANIZ NE MÜELLİF
“31 Mart seçimleri Avrupa Parlamentosu’na bir yanıt olacaktır. Avrupa Parlamentosu hangi kararı alırsa alsın bunun bir bağlayıcılığı yok. AB ile ilgili müzakereler durdurulacakmış. Durdursanız ne müellif durdurmasanız ne muharrir. Keşke o denli bir karar verseler ancak vermezler, veremezler.”
MART 2017: “NAZİ ARTIĞI”
Erdoğan, “İstanbul’da yaptığı bir konuşmada Almanya’nın Türk bakanların kimi referandum kampanyası etkinliklerini iptal etmesine reaksiyon göstermiş, “Sizin şu andaki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu bu türlü biliniz” demişti.
Erdoğan şunları kaydetmişti:
“Milletin takviyesini, duasını alan bir siyasetçiyi durdurabilecek hiçbir fani güç yoktur. Milleti ile tıpkı amaca yürüyen, tıpkı ülküleri paylaşan bir devlet adamın önünü kesebilecek hiçbir mani yoktur. Kâfi ki birbirimize sahip çıkalım, tarihimizi asla unutmayalım, davamıza ihanet etmeyelim. Kâfi ki biz gözlerimizi amaçlarımızdan bir an olsun ayırmayalım. Bunları başardığımızda Allah’ın müsaadesiyle ne Haçlı artıkları, ne Bizans heveslileri ne de Neonazi bozuntuları bizi yolumuzdan alıkoyabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir Nazi benzetmesini de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun iniş müsaadesini iptal eden Hollanda’ya yapmıştı. Erdoğan ‘Nazi kalıntısı’ olarak tanımladığı Hollanda’ya “Bakalım bundan sonra senin uçakların Türkiye’ye nasıl gelecek?” diye seslenmişti.
6 MAYIS 2016: “SEN YOLUNA BEN YOLUMA”
“Şu anda Avrupa Birliği vize için terörle uğraş yasasını değiştireceksiniz diyor. Siz Avrupa Parlamentosu yanında çadır kuran teröristlere müsaade ediyorsunuz. Bu zihniyetini neden değiştirmiyorsunuz?. Teröristlere çadır kurduracaksın, bunu demokrasi ismine yaptığını söyleyeceksin, bize de vize için terör yasasını değiştirin diyeceksin. Biz yolumuza gidiyoruz sen yoluna git kiminle anlaşabiliyorsan anlaş.”
Cumhuriyet
