Coğrafik işaret tescili bulunan Ezine peynirinin, soğuk hava depolarında 8 ay müddetle bekletilerek olgunlaştığını ve rastgele bir katkı, hami ya da hızlandırıcı unsur içermediğini belirten besin mühendisi Mücahit Yanlışsız, “Peynirin ham hususu çiğ sütte çok fazla hile teşebbüsü oluyor. Üretim basamağında peynirin yağı alınabilir, kollayıcı ve eseri hızlandırmak için ekstra ekler yapılabilir. Hem sütte hem peynirde bunun üzere tağşişler mevcut. Bunun için tüketicilerimiz peynirlerini merdiven altı firmalar yerine bildikleri yerden alsın” dedi.
BAŞKA PEYNİRLERE NAZARAN FARKLILIK GÖSTERİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı; taklit, hileli yahut tağşiş olan eserlerin listesini kamuoyu ile paylaşmaya devam ederken, Türkiye’nin meşhur Ezine peynirinin üretildiği Çanakkale’den, peynirdeki mümkün hileler ile ilgili ihtar geldi. 2006 yılında coğrafik işaret tescili yapılan Ezine peynirinin üretildiği bir firmada besin mühendisi olarak çalışan Mücahit Gerçek, Ezine peyniri denilince insanların aklına büsbütün katkısız ve koruyucusuz doğal bir eser geldiğini belirtti. Gerçek, Ezine peynirinin aromasının öbür peynirlere nazaran farklılık gösterdiğini, biraz keskin yapısı ve doğal bir aroması olduğunu ve bu yüzden tüketicilerin Ezine peynirini tercih ettiğini söyledi.
‘EZİNE PEYNİRİ AROMASINI, HAYVANLARIN YEDİĞİ OTLARDAN ALIYOR’
Meşhur Ezine peynirinin; Kazdağları’nın kuzey ve batı kısımlarında yer alan Ezine, Bayramiç ve Ayvacık ilçelerinin doğal bitki örtüsü ve su kaynaklarıyla beslenen koyun, keçi ve ineklerin sütlerinin muhakkak oranlarda karıştırılmasıyla elde edildiğini anlatan Mücahit Hakikat, “Ezine peynirimizin içerisinde hiçbir formda katkı, kollayıcı ya da hızlandırıcı unsur bulunmamaktadır. En az yüzde 40 keçi sütü, yüzde 45 ile 55 ortasında koyun sütü ve en fazla yüzde 15 inek sütü karışımı ile elde edilen peynirler Ezine peyniridir. Ezine peynirimiz soğuk hava depolarında 8 ay, yani 240 gün olgunlaştırıldıktan sonra piyasaya arz edilmektedir. Ezine peynirimizin ham unsuru olan çiğ sütümüzün büsbütün Ezine, Ayvacık, Bayramiç bölgesinden elde edilmesi gerekmektedir. Farklı vilayetlerden gelen koyun keçi yahut inek sütüyle hiçbir formda Ezine peyniri yapılamamaktadır, yapılamaz da. Zira her bölgenin kendine nazaran mevsimi ve hava kaidesi vardır. Ezine bölgesinin hava koşulundan ötürü hayvanların yemiş olduğu otların aroma farkları vardır. Bu aroma farkı, süte geçtiğinden, peynirin aroması da bu otların aromasından gelmektedir” dedi.
‘HEM SÜTTE HEM PEYNİRDE TAĞŞİŞLER MEVCUT’
Peynirin ham unsuru sütte çok fazla hile olduğuna dikkat çeken Mücahit Hakikat, şöyle konuştu:
“Çiğ sütümüz hileye açık olduğu için çok fazla hile teşebbüsü oluyor. Bunun için firmanın laboratuvarının çok sağlam olması gerekiyor. Gelen hammaddemize çok sağlam bakabilmemiz gerekiyor ki ham unsurumuzu gerçek temin edebilelim. Üretim basamağında peynirin yağı alınabilir, gözetici ve eseri hızlandırmak için ekstra ekler yapılabilir. Hem sütte hem peynirde bunun üzere tağşişler mevcut. Bu nedenle tüketicilerimiz merdiven altı firmalar yerine bildikleri yerlerden peynirlerini alsınlar. Eserlerin etiketlerine bilhassa dikkat etsinler. Çanakkale’nin plakası 17’dir. Eserlerin etiketinin üstünde bulunan onay numarasında 17 olmadığı sürece esasen o eser Ezine peyniri olamıyor. Tıpkı vakitte tüketiciler, ambalajdaki ‘içindekiler’ kısmını okurken çok süratli bir formda geçmesinler. İçindekiler kısmında, hangi sütlerin olduğu, o sütlerin ne kadar oranlarla karıştırıldığı, eserin ne kadar olgunlaştırıldığına dair ibareler mevcuttur. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Hepsi peynirdir ancak içerisindeki aroması farklıdır. Kimisi acı, kimisi tatlı, kimisi tuzlu, kimisin de kırılgan yapı olabilir. Bunu tüketicimiz tadına bakmadan anlayamaz’’
Cumhuriyet
