Psikiyatri Uzmanı Dr. Şahut Duran, koronavirüsün insan psikolojisi üzerindeki tesirlerine değindi. Duran, yaşanan dehşet ve korkuyu en aza indirmenin yollarını anlatarak, vatandaşlara ihtarda bulundu.
Koronavirüs hastalığının yüksek bulaş ve mevte neden olmasının beşerler üzerinde olumsuz tesirler bıraktığına dikkat çeken Duran, “Dünyada, 1 yıla yakındır süren bir hastalık ile uğraşıyoruz.
Hastalık, dünya genelinde olduğu üzere ülkemizde de ağır bir derde neden olmaktadır. Bunun nedenleri ortasında mevt oranlarının artması ve daima artan bulaş sıkıntısına yaklaşık 1 yıldır tahlil bulunamaması, belirtilerin daima değişkenliği, her ne kadar aşı üzerine olumlu haberler alınsa da hastalığın giderek artması üzere durumlar yer almaktadır. Hastalığın birinci zamanki tesirleri ile şu andaki tesirleri bir değişkenlik gösterse de benzeri ruhsal tesirler oluşturuyor” dedi.
“Birçok kişi hastalığa yakalandığı vakit öleceğini düşünür” diyen Dr. Duran, şöyle devam etti:
“Temaslılarda hem yalnız kalma korkusu hem de sevdikleri ve yakınlarına bulaştırma korkusu var. Yani koronavirüs hastalığının fizikî sonuçlarının çok berbat olmasının oluşturduğu tasalar var. Bunlar daha çok ruhsal olarak sık rastladığımız, baş karışıklığı, dikkat, konsantrasyon bozukluğu, dehşet, huzursuzluk, suçluluk hissi, matem, yas, ümitsizlik üzere birçok belirtisi var.
Bu belirtiler tam manasıyla ruhsal bir bozukluk olmasa da gerilim bozukluğu, tasa bozukluğu, depresyona neden olabilir. Bireyden şahsa değişmekle birlikte bu sıkıntılarla baş edilebiliyor. Baş edilemediği durumlarda insanlarda psikosomatik dediğimiz bedensel belirtilerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Koronavirüs hastalığının belirtileri olan yüksek ateş, öksürük, halsizlik, ağrı üzere belirtiler, psikosomatik olarak ortaya çıkıp, bu biçimde de sıhhat kurumlarına birçok müracaat olmaktadır. Sonucunda koronavirüs hastalığına misal yakınmalarla müracaatlar olabiliyor. Bu gereksiz müracaatlar bazen de hastalığın bulaşma riskini de arttırıyor.”
Bu süreçle baş edebilmenin yollarını anlatan Duran, şöyle devam etti:
“Öncelikle bu hastalığın bilinmesi lazım. Bu hastalık ile ilgili alınması gereken maske, toplumsal ara ve hijyen kuralları önlemlerinin alınması lazım. Hastalığın engellenmesinde bu önlemler hakikaten çok değerli. Hastalıktan kurtulma bahtımız oluyor. Mecburen toplumsal hayatın içerisinde olduğumuz vakit da bir halde temaslarımız oluyor ve bundan ötürü tasalar yaşanabiliyor. Bir kez koronavirüse karşı ağır bir uğraş olmaması lazım.
Toplumsal medya ve basında yer alan gerçeğe uygun olmayan yayınlardan uzak durmamız ve ilgilenmemiz lazım. Tüm vaktimizi bu hastalık üzerinde geçirdiğimizde korkumuz daha artar ve daha da psikosomatik belirtiler yaşarız. Spor aktiviteleri, imkanımız varsa yürüyüşler yapmalıyız. Gün ışığından faydalanmalıyız.
Uyku hijyenimize ve uyku sistemimize dikkat etmemiz gerekiyor. Beslenmemizin tertipli olması lazım. Çok korku duyduğumuz durumlarda gevşeme ve nefes antrenmanları yapmalıyız. Temaslı ve izole yaşayan insanlarında yaşadığı ruhsal sıkıntılar var. Bunun içinde sevdiğiniz insanlara online olarak telefonla takviye olmalıyız. Bu süreçte aranıp sorulması ve problemlerinin dinlenilmesi çok tesirli olmaktadır.”
Cumhuriyet
