Kübra Dağlı: “Önümüzdeki yarışmaların hepsinde altın madalya almak istiyorum”
İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un ulusal tekvandocusu Kübra Dağlı, ileriki süreçte yapılacak bütün turnuvalarda altın madalya almak istediğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un ulusal tekvandocusu Kübra Dağlı, spora başlangıç kıssası, mesleği ve amaçları hakkında açıklamalarda bulundu. Poomsae kategorisinde dünya ve Avrupa şampiyonu Dağlı, babasının boks antrenörü, amcasının tekvando antrenörü olduğunu ve onları görerek bu spora başladığını anlatarak, “Onları görüyordum lakin başlamaya bir türlü yürek edemiyordum. Daima spor kulübüne gidiyordum. Yapanları izliyordum çok hoşuma gidiyordu. Yapan kızları görünce çok hoşuma gidiyordu. Daima onların yerinde olmak istiyordum. Daha sonra kuzenimle başladık. Kendi işlettiğimiz kulübümüz var. Babam boks, amcam tekvando tarafına bakıyor. Başladığımız günden beri bırakmadım” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN KAYBETTİKTEN SONRA DEVAM ETMEK”
Başarılı olmak için birinci evvel yaptığın işi sevmek gerektiğini vurgulayan 25 yaşındaki sportmen, “Benim en değerli kriterim bu. Yaptığımız spora aşığım. Severek yapıyorum. O yüzden bana sıkıntı gelmiyor. Bu işi yaparken de disiplinli olman lazım. Hiçbir şeye taviz vermemen lazım. Spora 12 yaşında başladım. O yaştaki çocuk arkadaşlarıyla oynamak, ailesiyle gezmek ister. O yaştan beri büyük disiplinle çalışıyoruz. O yüzden en değerli şey disiplin, azim ve pes etmemek. Değerli olan kaybettikten sonra devam etmek” halinde konuştu.
“GÜNDÜZÜMÜZ GECE, GECEMİZ GÜNDÜZ OLDU”
İdmanlarının nasıl geçtiğini aktaran Kübra Dağlı, “Belirli devirlerde muhakkak çalışmalarımız oluyor. Müsabakaya yaklaştığımız vakit müsabakaya yönelik oluyor. Kondisyon, kuvvet, esneklik çalışmalarımız oluyor. Bunu dönemlere bölüyoruz. Olağanda her gün idman yapıyoruz, 2 saatten. Yarışa 2-3 ay kala bu idmanlar ikili çıkmaya başlıyor. Ramazan ayı periyodunda tekrar çift idman yapıyoruz. İftardan evvel ve sahurdan evvel 2 saat toplam 4 saat idman yapıyoruz. Şu anda gündüzümüz gece, gecemiz gündüz oldu” sözlerini kullandı.
“ÖNÜMÜZDEKİ YARIŞLARDA ALTIN MADALYA İSTİYORUM”
Önümüzdeki süreçteki turnuvaları hakkında bilgi veren Dağlı, “Geçen sene dünya şampiyonamız vardı. Covid sebebiyle iptal oldu. Bu sene de Avrupa ve dünya şampiyonaları var. Avrupa olacağını söylüyorlar lakin tam net değil. Biz de çalışıyoruz lakin iptal de olabilir. Biz hazırda bekliyoruz. Önümüzde inşallah olursa Avrupa Şampiyonası var. Gidişata nazaran söylenecek. Türkiye Şampiyonası var. Bundan sonra ulusal kadro seçmesi olacak. Ulusal grup seçmesini de kazandıktan sonra Avrupa Şampiyonası’na gidilecek. Yarışlar olmayınca insan sahiden emekleri boşa gitmiş üzere hissediyor. Biz çok sıkı çalışıyorduk dünya şampiyonasına. Şu andaki beklentilerim önümüzdeki yarışların hepsinde altın madalya almak. Zira bunun için çalışıyoruz, inşallah olur. Birinci evvel müsabakaların yapılması için bir beklentim var. ’Hedefi olmayan gemiye rüzgar yardım etmez’ diye kelamımız var ya bu sahiden gerçek. Yarışlar olmayınca insan neye çalışacak diye ikilemde kalıyorsunuz. Ülkemizi temsil etmek istiyorum tekrardan. Zira 2013’ten beri Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda yarışıyorum, ulusal takımdayım” açıklamasında bulundu.
Poomsae branşının olimpik bir kısım olmamasından ötürü üzgün olduğunu belirten Kübra Dağlı, “Hepimiz tıpkı bayrağı temsil ediyoruz. Bizimkinde en üst dünya şampiyonası. Bizimkinde olimpiyatlar yok. Ancak en çok üzüldüğüm nokta, güya biz bayrağı temsil etmiyormuşuz üzere, olimpik olmamasından ötürü daha az paha görmesi. O beni çok üzüyor. Biz de İstiklal Marşımızı okuttuk. Olimpik olmamasından ötürü biraz daha az paha görünüyor, o yüzden beni üzüyor” dedi.
Meslek gayelerinde de bahseden 25 yaşındaki tekvandocu, “Üniversiteden Spor Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldum. Önümüzde atamam var. Öğretmen olacağım, öğretmen olmak istiyordum. Bir şeyi öğretmeyi çok fazla seviyorum. Okul öncesi öğretmenliğini tercih edecektim, olmadı. Sporda ilerleyince vücut eğitimi öğretmeni olmaya karar verdim. Onun dışında yabancı dilimi geliştirip, yurt dışında seminer vermeyi düşünüyorum. Ülkemizde de seminerler vermeyi düşünüyorum. Spor hayatıma yapabileceğim sürece devam edeceğim. Şu an 25 yaşındayım. Bizde 30-40-50-60 yaş üstü kategoriler var. Antrenör olarak anca özel ders verebilirim büyük ihtimal. Sporda çok fazla kendim idman yaptığım için başka çocuklara ders versem, kendi gücümden düşeceğini düşünüyorum. O yüzden ağır bir periyot oluyor. Tekvando antrenörlüğü yapmayı düşünmüyorum” diye konuştu.
Kişisel sporlarda sponsorlukların ehemmiyetine değinen Kübra Dağlı, “Bireysel sporlarda takviye çok kıymetli. Kendini yalnız hissetmiyorsun. Yanında duran birileri oluyor. Moral, motivasyon açından. Bu mevzuda da Red Bull’a teşekkür ediyorum. Problem benim bir hayalim var. Tek başıma gerçekleştirmem güç diyelim. Burada Red Bull oluyor. Bir aile üzere olduk. Onu hayata geçirmek için konuşmalar yapıyoruz. Onların da çok fazla güzeline gidiyor. Mesela uçak atlayan birisinin başında Red Bull var. Daima bu türlü ekstrem olayların içinde oluyor. Başarılı atletlere çok fazla dayanak veriyor” dedi.
Cumhuriyet
