Açıkçası bunları kim seyrediyor, hangi birine yetişiyor diye merak da etmiyor değildim ki iflah olmaz sinefillerden, yarım asırlık SİYAD üyesi, günde üç sinema seyretmeden uyumayan Viktor Apalaçi’den bir çığlık yükseldi: “İstanbul Modern’den sinema izlemek imkânsız!” O da benim üzere bu teknolojiyi kolay çözemiyor mu derken -ki zehir gibidir- açıklaması devam ediyor: “Saati kurdum, 11.53’te ekran başına geçtim. 12’de kayıt açıldı, yaptırdım. Robot değilim onayını yaparken kayıt doldu yazısı çıktı!” Bu her seferinde oluyormuş! Zira 500 kişilik kontenjan var. Vay canına! 500 kişi saati kurup bekliyor ve kayıt açılır açılmaz kontenjan tükeniyor mu? İstanbul Modern’in yöneticilerine sorduğumda, sinema sevgisine gözlerim yaşardı. Yalnızca 500 kişi kapasiteli (prodüksiyon şirketleri fakat bu kadarına müsaade veriyormuş) “Druk” sineması için kayıt açıldığı an tam tamına 27 bin kişi kayıt için siteyi ziyaret etmiş. Başka sinemalar için de “Druk” kadar olmasa da kontenjanın çok üstünde talep oluyormuş. Bu da haliyle bir izdihama ve Viktor Bey’in sineması izleyememesine neden oluyormuş!
ÜYELERE KIYAK
Lakin Viktor Apalaçi diyor ki “Hayır, üyelerine kod veriyorlar! Arkadaşlarıma geliyor.” Sokak kedisi bunun hesabını sorar! Karşılık, evet. “Elbette İstanbul Çağdaş, kendisini her vakit destekleyen ve içinde öğrenci, emekli, öğretmen de olan üyelerine bu takviyeleri karşılığında kimi haklar tanıyor. Oscar’ın Yabancıları programında da yüzde 10’a yakın bir kayıt oluyor.” Viktor Apalaçi ve “Sinema Ortak Aşkımız” kümesi ve öbür sinefiller için bu kontenjana yalnızca sinefil oldukları için katılmalarının mümkün olmadığı ortaya çıkmış bulunuyor. Buyrun, sizi İstanbul Çağdaş üyesi yapalım? Ben bir sokak kedisi olduğum için bu işlerin peşine düşmeyecek kadar tembelim. İKSV’nin seçkilerini de birinci başlarda heyecanla bekleyip birinci satın alanlardandım, sonra baktım seçtikleri beni aşıyor, hele İnsan Hakları’nda neredeyse depresyona giriyordum, boş verdim! Zati hayat beter! Mecbur olmasam, pek çok kişi üzere haberleri bile seyretmeyeceğim. Kitap okuyun kardeşim? Kitaplar da vahim! Müzik dinleyin. İş Sanat da çok hoş. Çevrimiçi yok yok. Merak ettim, şu işi bir araştıralım, bu izdiham nerede, ne kadar?
Cumhuriyet
