Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu fotoğrafa isyan etti: “Yazıktır, günahtır, kaynaklar sonsuz değildir”
Antalya’da balıkçılar tarafından Memleketler arası Doğayı Muhafaza Birliği (IUCN) kırmızı listesinde (CE) kuşağı kritik düzeyde azalan çeşit olarak belirlenen melek balığı yakalandı.
Akdeniz Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balıkçı teknesinde keler olarak da bilinen balığın öldürüldükten sonra çekilen fotoğrafına yansısını toplumsal medya hesabından lisana getirdi. Fotoğrafı gördüğünde çok üzüldüğünü anlatan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, melek balığının Avrupa ülkelerinde avlanılması, teknede bulundurulması ve karaya çıkarılmasının yasak olduğunu vurguladı. Türkiye’de avlanılmasının yasak olan melek balığının çok yavru yapmayan bir tıp olduğunu ve 10-15 aralığında yavruladığına dikkati çeken Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balığın iki üç yılda bir yavrulayabildiğini lisanla getirdi.
“SUÇ BALIKÇILARDA DEĞİL”
Balığın deniz tabanında zararsız bir tıp olduğunu aktaran Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balıkçıların bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balığın öldürülmesine kederini şu sözlerle lisana getirdi:
“Değerli dostlar, fotoğrafta gördüğünüz tıp, keler balığı. Yabancı kaynaklarda melek balığı olarak geçer. Fotoğraf bugün geldi bana. Fotoğrafı görünce çok üzüldüm. Zira bu balıklar IUCN’nin kırmızı listesinde, (CE) kuşağı kritik düzeyde azalan çeşitler. Avrupa ülkelerinde avlanılması, teknede bulundurulması karaya çıkarılması yasak. Ülkemizde de avlanılması yasak çeşitler içerisinde. Evvelden yakalanırdı lakin trol ağları bitirdi kıyılarımızda. Balıkçılarımız bilmiyor, bilmeden de avlıyor. Bu balıklar çok yavru yapmaz, 10-15 yavru yapar. Yumurta anne karnında gelişir, doğum üzere dünyaya gelir. İki, üç yılda bir yavru verirler. Tabanda yatan zararsız balıklardır. Balıkçılarımızı eğitmemiz bilgilendirmemizin vakti geldi. Bakanlığın bu bahiste teşebbüste bulunması gerekiyor. Ceza keserek değil, balıkçıyı eğiterek, bilgilendirerek denizleri korumalıyız. Çocuklarımız kuşağı yok olmuş balığın fotoğrafını değil, kendini görmeli. Balıkçımız balığı yakaladığı vakit öldürmeden, incitmeden doğal ortamına tekrar bırakmalı. Yazıktır, günahtır, kaynaklar sonsuz değildir. Tükenir. Biz o canlıda hangi gizemin olduğunu daha bilmiyoruz. Bunları bizden sonraki jenerasyonlar çözecek. Ölmek nedir, öldürmek nedir? Bu canlı yaşasaydı kime ziyan verirdi ki. Balıkçı kardeşim senin cürmün yok, kabahat bizde, biz bilgilendiremedik sizleri”
Cumhuriyet
