Yavuz TBMM Genel Şurası’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
2000’Lİ YILLARDA TERÖR NEREDEYSE BİTMİŞTİ
21 yıl evvel 15 Şubat’ta PKK elebaşısı yakalandı. Ben o gün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yanındaydım. Operasyonun bütün basamaklarını biliyorum. O gün, devlet deneyimine dayanan akılcı, prensipli bir dış siyaset ve bu türlü bir siyasetin sonuçlarını gördüm. Terör de neredeyse bitmişti.
MACERACI VE İDEOLOJİK SİYASETLER YANLIŞTIR
Maceracı ve ideolojik siyasetlerin yanında Ortadoğu ülkelerinin, başta da Suriye’nin iç işlerine karışılmasının sonucu Suriye daha evvel yaptığı üzere, tekrar PKK kartını önümüze sürdü. ‘Dış Güçler’ daima vardır ve masada yer edinmek için, istikrarsızlaşan bir bölgede tutunabildiği bir kümesi silahlandırmaya çalışır ve güç kazanmak ister orada.
TAHLİL SÜRECİ
Bölgede ABD, Rusya yokken, bu türlü bir oluşumun önüne geçilebilir miydi? Meşhur ‘Çözüm Süreci’ macerası olmasaydı şayet bugün ne olurdu. Bakan beyefendi, Murat Karayılan’ı bin modüle böleceğiz dedi. Çok haklı! Pekala 6 Şubat’ta ‘İstediğimiz üzere konuşursa Murat Karayılanı da televizyona çıkarırız’ demeseydi Yetenekli Ünal, bu topraklar için, toprağa düşmüş askerin ruhu daha mı az acırdı?
BÜYÜK FOTOĞRAF: İktidar ‘Büyük Resmi’ ya göremedi ya da kamuoyunu tatmin etmeye oynadı. Geçen süreçte tehdit bölgesi 2000’e nazaran çok büyüdü ve İran sonundan Suriye topraklarına intikal etti. Türkiye, kara ögelerinin neredeyse tamamını İran-Akdeniz ortasındaki 1.300 KM uzunluğundaki hudut çizgisine getirdi.
DEMİREL ELEBAŞININ ADRESİNİ VERMİŞTİ
2000’lere geldiğimizde bunu aşmıştık. Demirel PKK elebaşının adresini bir not kâğıdına yazıp baba Esad’a verdi. Hüsnü Mübarek Mekik diplomasisi yürüttü. Suriye açıkladı, ‘Apo Suriye’de değil’ ve orada barınamadı. Yunanistan’da, Rusya’da, İtalya’da barınamadı ve Kenya’da yakalandı. Terör de neredeyse bitmişti.
DIŞ GÜÇLER
Maceracı ve ideolojik siyasetler, Ortadoğu’da ülkelerin, başta Suriye’nin iç işlerine karışılması ve sonuç, Suriye’nin tekrar önümüze sürdüğü PKK kartı. ‘Dış Güçler’ daima vardı ve dünyada da artık devletlerarası savaşlar yok! İstikrarsız bölgelerde her aktör tutunabildiği bir kümesi silahlandırıp, bölgede güçlenip sorunun bir modülü olup, masada yer edinmeye çalışıyor.
TAHLİL SÜRECİ OLMASAYDI
Bölgede ABD, Rusya yokken, bu türlü bir oluşumun önüne geçilebilir miydi? Meşhur tahlil süreci macerası olmasaydı şayet bugün ne durumdaydı?
Cumhuriyet
